içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Migreni Tetikleyen Besinler Mi?

Migren, Yunanca hemicrania (yarım baş/ kafa) kelimesinden türetilmiş Fransızca bir kelimedir ve ilk kez M.S. 2. yüzyılda Kapadokya’da tanımlanmıştır. Çok uzun süreler boyunca hem hastalar hem de doktorlar için tam olarak bilinmeyen bir hastalık olan migren, 4-72 saat sürebilen, mide bulantısı, fotofobi (ışık hassasiyeti) ve/veya fonofobi (ses hassasiyeti) ile birlikte gelişen ve tekrarlayan baş ağrısı ile karakterize edilen bir hastalıktır.

Migrenin yönetiminde tetikleyici faktörleri belirlemek ve önlem almak son derece önemlidir. Stres ve uykusuzluk en yaygın tetikleyiciler olmakla beraber alkol alımı, aşırı kafein tüketimi, kadınlarda hormonal değişimler vb. tetikleyiciler bulunmaktadır.

Yetersiz besin  (yemek yemeyi unutma, yemek yemeyi erteleme, yetersiz miktarda yemek ), bazı besinler, uyku (uykusuzluk, fazla uyumak), çevresel faktörler (parlak ve titrek ışıklar, fazla egzersiz, seyahat etmek, hava değişikliği, keskin kokular…), hormonal faktörler (hamilelilik, menstrasyon, oral kontraseptikler), baş ve boyun ağrısı bilinen tetikleyici unsurlarıdır.

Migrenin Besinsel Tetikleyicileri

Bazı çalışmalar, migren hastalarının %50’den fazlasının ya da tamamının migren ataklarının  besinlerden etkilendiğine inandığı belirtilmektedir.

Besinlerin neden olduğu baş ağrıları genellikle besinlerin içeriğinde bulunan bazı bileşenlerden kaynaklanır. Besinlerde doğal olarak bulunan tiramin, feniletilamin, seratonin, alkol, flavonid, kafein ve bakır gibi bileşikler migren ataklarını tetikleyebilir.

Bu besinlerin haricinde besinlere sonradan eklenen monosodyum glutamat (diğer adıyla MSG, özellikle hazır çorba ve gıdalarda bulunur), gıda aromaları, gıda boyaları, meyan kökü ekstresi, bor, aspartam gibi tatlandırıcılar, vitaminler (A ve D vitamini, niasin), mineraller (kalsiyum, manganez), bitki çayları ve deniz ürünleri migrenle ilişkisinin olduğu iddia edilen bileşiklerdir.

Öğünlerinizi Atlamayın

Öğün atlama ve düzenli yemek yememe durumu baş ağrılarını tetikleyebilir. Kişilerde yemeği bıraktıktan 5 saat içerisinde veya 13 saatlik süren gecenin ardından baş ağrısı hissetmeye başlayabilirler. Hafta sonlarında kişi geç vakitte uyuyup ertesi sabah geç kahvaltı yaptığında sıklıkla karşılaşılan bir durum haline gelebilir.

Açlıkla birlikte kan glukoz seviyesinin normalin altına düşmesi hipoglisemi olarak tanımlanır ve baş ağrısını tetikler. Yoğun düzeyde basit karbonhidrat tüketilen bir öğünden sonra kişide aktif hipoglisemi de benzer şekilde baş ağrısını tetikler. Bu nedenle migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmak için ana öğünler atlanmamalıdır.

Migreni tetikleyen besinlerin bilinmesi sıklığının azaltılması ve hastalığın kontrolünde oldukça önemlidir .Bunu haricinde burada bahsedilen tüm bu maddelerin migreni tetikleyeceğinden bahsedilemez. Baş ağrısının oluşumu genellikle birkaç unsurun bir araya gelmesiyle oluşur. Özellikle menstrual siklus zamanı ya da duygusal stres gibi daha savunmasız zamanlarda ortaya çıkmaktadır.

Tetikleyici Bazı Besinler ve Neden Olan Kimyasallar

  • Peynir – Tiramin
  • Çikolata – Feniletilamin, theobromine
  • Narenciye meyveler – Fenolik aminler, octopamine
  • Salam, sucuk, jambon – nitritler, nitrik oksid
  • Dondurulmuş , hazır yiyecekler – Monosodyum glutamat
  • Kahve, çay, kola – Kafein, kafein türevleri
  • Tatlandırıclar –  Aspartam
  • Şarap, bira – Histamin, tiramin,sulfitler

Beslenme Önerileri

Migrenin bireylerin sosyal yaşantısını etkileyen şiddetli nörolojik bir bozukluk olduğu bilinmektedir. Yaşam tarzı, besin tercihleri, bireylerin özel durumları ve kronik hastalıkların pek çoğuyla ilişkili olan migrenin tedavisinde yeni yaklaşımlar geliştirilmektedir. Migren tetikleyicisi olarak belirtilen çevresel ve bireysel faktörler içerisinde beslenme düzeninin önemli bir yer kapladığı görülmektedir.

Beslenme tedavisiyle ilişkili olarak migrenli bireylerin öncelikle beslenme günlüğü tutmaları ve atak geçirilen zamanlarda tüketilmiş olan besinlere dikkat etmeleri önemli bir başlangıçtır. Bu şekilde besinlerin bireysel olarak nasıl etkili olabileceğinin anlaşılması, tedavide yer alıp almayacağının belirlenmesi ve atak sıklığının azaltılmasına yönelik uygun bir beslenme planının oluşturulmasında yol gösterici olabilir.

Hastalıktan muzdarip bireylerin tüm etkenleri göz önünde bulundurarak gerekli tedavi yöntemini uygulaması, daha kaliteli bir yaşam sürdürülebilmesi için önemlidir. Migreni önlemede ve ilerleyişini geciktirmede uygulanabilecek yaşam tarzı ve davranış değişikliklerine dikkat etmekte fayda vardır.

Yapılabilecek başlıca değişiklikler uyku düzenine dikkat edilmesi, rahatlama ve nefes egzersizleri yapılması, önerilen beslenme planı ve düzenine uyulması, günlük sıvı alımının yeterli düzeyle olmasının sağlanması, sosyal hayattan uzaklaşılmaması şeklinde sıralanabilir.

Genel beslenme önerilerine bakacak olursak;

Aynı anda olası tüm tetikleyici gıdaları diyetten çıkarılmamalı,

Diyet günlüğü tutarak hangi gıdanın tetiklediği tespit edilmeli,

Diyet günlüğüne her gün tüketilen besinler yazılmalı ve semptomlar not edilmeli,

Besin alerjilerinin migren ataklarını tetikleyebileceği unutulmamalı,

Soğuk içeceklerin ve dondurmanın migren ataklarını tetikleyebileceği unutmamalı,

Rafine şekerden kaçınmalı,

Öğün atlanmamalı,

Tüm besinler, özellikle yüksek protein içerenler, taze hazırlanmalı.

Editör: Sümeyye Özmen – 16.11.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Katılımcı

Ayşe Gül tarafından yazıldı

Gazi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik mezunuyum.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Daha fazla yorum yükle

    Kadim Yıldız Kapılarının ve Portalların Arkasındaki Gizem

    Bakalım Polyanna Mısın Değil Misin? Ne Kadar Karamsarsın Testi?