içinde

HavalıHavalı

Folklorumuzun Saklı Kalmışları | Türk Kültüründe Gulyabani

TDK’ nın Güncel Türkçe Sözlüğünde yer alan ifadeye göre Gulyabani karanlık ve ıssız yerlerde, insanın gördüğünü sandığı korkunç hayalet olarak tanımlanan doğaüstü bir yaratıktır ama biz onu bu cümleyle tanımayız. Bazılarımız onu Türk Edebiyatının Servet-i Fünun dönemi yazarlarından Hüseyin Rahmi Gürpınar’ ın daha 16 yaşında yazdığı Gulyabani romanından tanır. Çoğumuz da bu yaratığı, Kemal Sunal’ ın, Halit Akçatepe’ nin, Adile Naşit’ in, Şener Şen’ in, Ali Şen’ in ve Ayşen Gruda gibi usta isimlerin yer aldığı komedi klasiği Süt Kardeşler filmiyle beyaz perdede ya da televizyon ekranında bizzat görmüştür.

Gulyabani diye bir şey yoktur ama olabilir de…

Her millette olduğu gibi bizim folklorumuzda da korkunç ögelerle bezeli doğaüstü yaratıklarla, olağanüstü olaylarla dolu bir kültürümüz var. Alkarısı, Çarşamba Karısı, Gulyabani, Cin, Cadı, Obur vb. pek çok yaratık komedi filmlerinde yer alsa da edebi eğlence olmaktan öteye geçmede de bir zamanlar gerçekten varlıklarına inanılan ve şerlerinden korunmak için türlü yollara başvurulan yaratıklardı. İşte Türk Kültüründe Gulyabani kitabı bu korkunç yaratıklardan özel olarak Gulyabani ‘yi anlatıyor.

Alanında uzman, fantastik edebiyatla haşır neşir olmuş üç isim kitabın yazarı olarak yer alıyor; Mehmet Berk Yaptırım, Seçkin Sarpkaya ve Ömer Faruk Yazıcı. Yazarlara göz atmaya sondan başlayalım. Ömer Faruk Yazıcı 1995 doğumlu yazar Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun. Şu anda Sakarya Üniversitesinde Eski Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans yapıyor. Kendisinin daha önce basılmış Alemlerin Çöpçatanı ve Peri Palas adlı iki kitabı var. Aynı zamanda halen Türk Edebiyatı Vakfı Genç Sanat Dergisinin editörlüğünü yürütüyor.

Seçkin Sarpkaya Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsünde doktor öğretim görevlisi olarak çalışıyor. 1988 doğumlu yazar Tebriz’ den Masallar, Bir Var İdi Bir Yok İdi, Türk Kültüründe Vampirler ve Türklerin Şeytani Masalları gibi alanıyla ilgili akademik kitaplar yazan bir bilim insanı.

Mehmet Berk Yaltırık’ ın ise korku ya da fantastik kurgu ile ilgileniyorsanız kesinlikle adını duymuşsunuzdur. 1987 doğumlu yazar Trakya Üniversitesi Tarih bölümü mezunu. Yüksek lisansını da burada tamamladı. Seçkin Sarpkaya ile birlikte hazırladıkları Türk Kültüründe Vampirler kitabı dışında Yedikuleli Mansur, Istrancalı Abdülharis Paşa ve Karanlığın Şahidesi gibi kurgu kitaplar da kaleme aldı. Çeşitli antolojilere öyküleriyle katkı sağlayarak adından sıkça söz ettirdi.

Çalışmada sadece üç yazarımız yer almıyor. Kitabın metin kısmını üç yazar yazdığı halde çalışmada illüstrasyonlar da yer alıyor. İllüstrasyonlar daha çok kitapta anlatılan ”Gulyabanileri” tasvir ediyor. Çizimleriyle kitapta yer alan sanatçılar şu şekilde; Yağmur Candar, Nilüfer Üstüner, Orkun Berk Bağcıoğlu, Hazal Yayalar, Ahmet Vehbi Doğramacı, Bestesu  Coşkunlar, Elifnur İyigören, Fuat Akdenizli, Meryem Çimen Kıvılcım, Murat Çalış, Murat Baykan Kaya, Metehan Özbilgi, Necati Janok ve Mustafa Göçmezler.

143 sayfadan oluşan görece ince kitabın tanıtım metni burada:

“Türk folklorunun en dehşet verici figürlerinden olan gulyabaninin, Doğulu ve Avrupalı mobil tasavvurları da gözetilerek, ulusal birikimimizin yarattığı halk bilgisi, klasik ve çağdaş edebiyat kaynakları ile popüler kültürde izini süren Türk Kültüründe Gulyabani, sözlü kültür ürünlerinden sinemaya ve müziğe, divanlardan, menakıpnamelerden mesnevilere sadece korku edebiyatımızın izleklerinde bilgilendirici bir okuma serüveni vadetmiyor. Ayrıca on dört illüstratörün klasik anlatılar, çağdaş uygulamalar ve kişisel-sanatsal izlenimleri üzerinden şekillenen, bir uygulamalı halk bilimi yordamı olarak “sözü görme biçimleri”nin yarattığı on yedi dehşet sahnesiyle görsel anlamda da okuru kuşatıyor. Tek başınıza, akşam vakitlerinin tekinsizliğinde okumaktan kaçınmanızı tavsiye ederiz.”

Çalışma Ötüken Yayınevi etiketiyle yayımlandı, editörlüğünü ise kitabın yazarlarından olan Seçkin Sarpkaya üstlendi. Çalışmanın önsözünü ise gizem avcısı olarak bilinen Sadettin Teksoy yazdı. Kitapta Dünyada Gul/Gulyabani, Türk Halk Bilgisinde Gulyabani, Türk Tarih ve Edebiyat Kaynakları ile Popüler Kültürde Gulyabani ve Klasik Türk Edebiyatında Gulyabani başlıklı üç bölümden oluşuyor. Bahsi geçen illüstrasyonlar ise kitabın sonunda yer alıyor.

Editör: Sümeyye Özmen – 14.09.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Emrecan Doğan tarafından yazıldı

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Edebiyatımız yalnızca tarihi olaylardan ibaret gibi bir anlayışa sahip bireyler ne kadar da çok etrafımızda. Halbuki korku edebiyatımız da diğer alanlardan aşağı kalmayacak kadar zengindir. Yeter ki o alanla ilgilenen birileri çıkıp mesela Ahmed eflaki’nin Menakibül Arifin gibi bir eserini didiklemeye kalksın ellerine geçecek malzeme hem sinemacıları hem de yazarları doyucak bolluktadır. Gerçi yakın zamanda Osmanlı korku edebiyatı diyebileceğimiz türde eserler yazanlar bu alanın ilginç örneklerini vermeye başlamışlardır.

    Daha fazla yorum yükle

    Senin Asıl Mevsimin Hangisi Öğrenmek İster Misin?

    Kadınlar Venüs’ten, Erkekler Mars’tan Mı, Yoksa Sadece Dünyalı Mıyız?