içinde

HavalıHavalı MuhteşemMuhteşem

Şapka Kültüründe Evrim ve Devrim

Çok çok eski zamanlardan bugüne kadar kullanılan, kimine göre önemli bir aksesuar kimine göre ise bir kültür göstergesi olan şapka, eskiye nazaran kullanılırlığını kaybetmiştir. Kültür ögesi olarak kullanılan ve her bölgede, her ülkede, şehirde farklı şekillere bürünen şapka, artık çok nadir olarak bir fikrin ya da tarihin yansıtıcısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kaybolan değerler ile beraber, mesleki açıdan da yok olmaya yüz tutmaktadır şapka üretimi. Yani değerlerin yanında, mesleklerin bir kısmı da unutulmakla karşı karşıyadır.

Ülkeden ülkeye değişen şapkalar, ülkelerin iklim koşullarına, sosyal yapılarına göre farklılık gösterir. Bunun yanı sıra siyasi olarak da giyim ve kuşamı etkileyen görüşler, tabi ki aksesuar olarak kullanılan şapka üzerinde de etkili olmuştur. Örneğin Rusya gibi soğuk ülkelerde, kulak, boyun ve bazen de ağzı kapatacak şekilde olan şapkalar yaygındır. Kalpak olarak adlandırılan bu şapkalar, sadece Rusya da değil dünya genelinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, Meksika gibi sıcak ülkelerde ise, daha çok yüzü kapatan, hasırdan, geniş şapkalar kullanılmaktadır.

Batıda belli bir dönem, kadınların da özgürleşebildiği ve gezintiler yapabildiği, kadınlar arasında süslü şapkalar, yaygın olarak kullanılmıştır. Hatta bu durum, kadınların dışarı çıkabilmesi, erkeklerce yadırgandığı için, kadınlar tacize uğramış ve bu nedenle şapkalarında iğne taşımış ve kendilerini bu iğneyle korumuşlardır. Ancak erkek egemen toplum baskısı sonucunda, iğne taşıyan kadınlar hapis cezası ile korkutularak bu durumun ortadan kalkması sağlanmıştır.

Tarihi olarak şapkanın nerede ne zaman ortaya çıktığı ise Milattan önceki Mısır’a dayanmaktadır. Ancak buradaki şapka, sadece bir duvar resminden ibarettir. Elle tutulur şekilde ise ilk şapka örneğine Danimarkalı bir gencin mezarında, M.Ö. 70’te rastlanmıştır. Geçmişi oldukça eskiye dayalı olan aksesuarın, Türklerdeki kullanımı da Orta Asya dönemine kadar uzanmaktadır. Türklerin şapkası, Türk dilinin ilk sözlüğü olan Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügati’t-Türk adlı eserinde “börk” olarak geçmektedir. Tabi Osmanlı dönemine gelindiğinde, devlet adamları, saray görevlileri, din adamları ve halk tarafından kullanılan başlıkların hepsi ayrı nitelikteydi. Hatta müslim gayrimüslim başlıkları bile birbirinden farklıydı.

Yenilikleriyle adından söz ettiren Osmanlı Padişahı II.Mahmut dönemine gelindiğinde ise, kılık kıyafet konusunda da çeşitli düzenlemeler yapılmış ve fes, zorunlu kılınmıştır. Fesin de bir püskülü vardır ve bu püskülün düzgün durması, kıyafet nizamnamesinde belirtilmiştir. Ancak hava her zaman durgun olmadığı için, yağmurda, rüzgarda püskül karışır ve düzeni kaybolur. Bu durumu fırsat bilen kişiler de ‘püskül tarayıcı’ olarak yeni bir meslek ortaya çıkarır. Işte “püsküllü bela” kavramı da tam buradan gelmektedir.

Osmanlı’nın çöküşü ve dağılışı ile birlikte, kurulan yeni sistem Cumhuriyet beraberinde, birçok inkılabı da getirmiştir. Bunlardan birisi Şapka Kanunu’dur. Lâik bir devlet olma yolunda atılması gereken önemli bir adım olarak görülen bu kanunu, Mustafa Kemal Atatürk, Kastamonu’da ilan etmiştir. Neden Kastamonu diye soran arkadaşına ise, Paşa şu cevabı vermiştir:

Bütün vilayetler beni tanırlar; ya üniformayla veya fesli, kalpaklı sivil elbiseyle görmüşlerdir. Yalnız Kastamonu’ya gidemedim. İlk önce nasıl görürlerse öyle alışırlar, Türkiye beni öyle görür, yadırgamazlar. Üstelik, bu vilayetin hemen hepsi, asker ocağından geçmişlerdir, itaatlidirler, munistirler. Bunun için şapkayı orada giyeceğim.” (TBMM Tutanak Dergisi).

İnkılaplar karşısında zorlanan ve bazı kesimlerin “Din elden gidiyor” ifadesini, her türlü yeniliğe karşı kullanması ise, halk tarafından gelişmelerin güçlükle kabul edilmesine neden olmuştur. Şapka kullanmadı diye idam edildiler, şeklinde rivayetlerin ortaya çıkmasında, aslında devlet aleyhine işler çeviren kişilerin idamı karıştırılmıştır.

Bugün Kastamonu’da Türkiye’nin ilk ve tek Şapka Müzesi faaliyet göstermektedir. Atatürk’ün taktığı şapkaların da bulunduğu müze, ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görmektedir.

Börktü, festi, kasketti, şapkaydı derken modern dönemde artık pek kullanılmayan, kullanıldığında ise bir mesaj verme amacı taşımayan şapkalar, aslında milletlerin geçirdiği siyasi, sosyal ve kültürel süreci oldukça başarılı şekilde yansıtır. Bir dönemin ayrılmaz parçaları olan bu aksesuarlar, şimdi unutulmaya yüz tutmuştur.

Her türlü yeniliğin dışa değil içe sinmesi dileğiyle…

Editör: Astropower – 20.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Dilber Aydın tarafından yazıldı

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni. Okumaya âşık, eski evlerin ruhuna ve enerjisine inanır. Yaşamak, ümitli bir iştir, diye düşünür. Nefes almak ise mucize...

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Daha fazla yorum yükle

    Hayata Karşı Ne Kadar Öfkelisin?

    Haftasonunda Dinlemeniz İçin Birkaç Cover Şarkı Önerisi