Geçmişte bu kadar korkunç olaylar yaşandığını bilmek bir nebze de olsa insanda merak ve heyecan uyandırıyor. İyi ki o dönemlere denk gelmemişiz ve o psikopat insanlara da. Aşağıda tüyleri diken diken eden bazı yaşanmış gerçekleri derledim.
1. Gökkuşağı Vadisi
Everest Dağı’nda ”Gökkuşağı Vadisi” adı verilen tesadüfi bir mezarlık var. Adını, yamaç boyunca dağılmış sayısız cesetlere takılan çok renkli ceketler ve tırmanma ekipmanlarından almıştır. Everest Dağı’na tırmanmak isteyenler, zirveye çıkarken bu rengarenk cesetleri geçmek zorunda. Zamanla, mumyalanmış cesetler, olası dağcılar için hedef direkler haline geldi.
2. Küçük Albert
John Watson tarafından yürütülen, Küçük Albert Deneyi, korkunun doğuştan mı yoksa kültürel olarak mı öğretildiğini bulmayı amaçladı. Bunu bulmak için, her gün kampüsteki kreşten kaçırdığı hasta bir bebeği, annesinin bilgisi olmadan, çocuğu korkutmak için perdenin arkasından bir çekiçle ”gong”u (tokmağı ile vurulduğunda uzun ve tiz ses çıkaran alet) çalarken yumuşak, tüylü ve sert cisimler sunarak defalarca travmatize edip korkuttu. Bebek beyaz, tüylü şeylere karşı bir fobi geliştirdi ve deney, Albert’in annesinin öğrenmesi ve onları uzaklaştırması nedeniyle sona erdi. Akrabalarına göre, Küçük Albert yürümeyi ve konuşmayı asla öğrenmedi ve sonunda altı yaşında öldü.
3. Jonestown Katliamı
Bu ürkütücü tarihi gerçeklerin muhtemelen en bilineni, en azından pop kültüründe. Jonestown olarak da bilinen Halk Tapınağı Tarım Projesi, tarikatın lideri Rahip Jim Jones’un kasabadaki 918 kişiyi siyanür, kloral hidrat, valium ve Phenergan ile karıştırılmış Kool-Aid içmeye zorlamasından sonra sona erdi. Olaylar genellikle toplu intihar olarak anılır, ancak zehri içen herkesin baskı altında yaptığı ve kurbanların üçte biri reşit olmadığı için toplu cinayete gerçekten daha yakındı. Bu, 11 Eylül’e kadar kasıtlı bir eylemde Amerikan sivil yaşamının tek başına en büyük kaybıydı.
4. Bebek Çiftçi
”Bebek Çiftçi” olarak da bilinen Minnie Dean, Yeni Zelanda’da ölüm cezası alan tek kadın. Geçimini sağlamak için, çoğu gizemli bir şekilde hastalanıp ölen ya da kaybolan, istenmeyen bebekleri yanına alırdı. Sonunda, bir polis soruşturmasından sonra, onları öldürdüğü ve kalıntılarını şapka kutularına koyduğu keşfedildi. Bebek öldürmekten suçlu bulundu ve asılarak cezalandırıldı.
5. Çene Çıkaran Cellat
Fransız devrimci Maximilien Robespierre idam edileceğini anlayınca ağzına ateş ederek intihara teşebbüs etti. Başarısız oldu ve onu giyotine götürdüklerinde cellat, yaralı çenesini bir anda tutarak bandajı yırttı ve tutturulan alt ve üst çene birbirinden ayrıldı. Fransız devrimci, giyotinin bıçağı tarafından susturulana kadar kalabalığın önünde acı içinde çığlık atarak acı içinde öldü.
6. Sonsuz Yaşam
7. Viski Eşliğinde Yamyamlığın Resmi
İrlanda viski imparatorluğunun varisi James Jameson, 19. yüzyılın sonlarında Afrika’ya yaptığı bir keşif gezisinde, bir yamyamlığa tanık olmak istediğini yerli kabilelere bildirdi. Korkunç arzusunu gerçeğe dönüştürmek için bir cariye satın aldı ve onu öldürüp etiyle ziyafet çekecek olan kabileye teslim etti. Jameson’ın korkunç sahneyi çizdiği ve daha sonra kaba çizimlerini bir dizi sulu boyaya dönüştürdüğü söyleniyor.
8. Stanford Cezaevi Deneyi
9. Hınterkaıfeck Cinayetleri
10. Yeşil Adam
11. Canlı Gömülmüş
Kentucky’de, Octavia Hatcher adında bir kadın vardı. Erkek bebeğini kaybettikten sonra depresyona girdi ve sonunda komaya neden olan bir hastalığa yakalandı ve öldüğü açıklandı. Sonraki birkaç gün boyunca, o bölgede yaşayan birçok insan hastalandı ve Octavia ile aynı semptomları göstermelerine rağmen iyileşip taburcu oldular.
Octavia’nın da aynı hastalığa sahip olabileceği düşünülerek tabutu mezarından çıkarıldı ama artık çok geç kalınmıştı: Octavia diri diri gömülmüştü ve tabutu açtıklarında kapağın astarına Octavia’nın kanlı tırnaklarının koparak takıldığını gördüler. Mezardan çıkmak için epeyce çabalamış ve sonunda oksijen yoksunluğundan dolayı ölmüş olduğu tespit edildi. Yas tutan kocası tarafından mezarın üzerine devasa boyutta bir anıt dikildi. Görünüşe göre diri diri gömülmek o zamanlar oldukça yaygındı: Bazı tabutlar havalandırma delikleri ve insanların uyanırlarsa çalacakları bir zil ile tasarlanırdı.
12. Giyotin
Yine Fransız Devrimi! Tüm kafa kesme ve dehşetli ölümler sırasında Dr. Beaurieux adında bir bilim adamı ölüm fenomenine dair araştırmalar yapıyordu. Giyotinle idam edilmek üzere olan hüküm giymiş bir mahkumdan (Henri Languille’den), kafası kesildikten sonra mümkün olduğu kadar göz kırpmasını istedi. Giyotinle başı kesilen mahkum, kafası yere düştükten sonra 30 saniye göz kırptı.
13. Hız Kurbanı
“Teksaslı ukala, genç bir sürücü” olan Gordon Smiley, 1982 Indianapolis 500 elemeleri sırasında rekor bir hız kırmaya çalışırken öldü. 185 mph’de bir duvara kafa kafaya çarptı. O sırada olay yerindeki doktor Steve Olvey, kazaya tanık oldu ve 2006 tarihli otobiyografisinde gördüklerini şöyle yazdı:
”Arabaya ulaştığımda, Smiley’nin kaskının ve kafatasının tepesinin gittiğini görünce şok oldum. Esasen enkaz çiti tarafından kafa derisi yüzülmüştü. Yarış pistindeki malzeme, beyninin çoğuydu. Beyin parçaları her yere dağılmıştı.
Büyük merkezkaç kuvveti nedeniyle kaskı, çarpma anında kelimenin tam anlamıyla başından çekildi.
Vücutla birlikte bakım merkezine gittim. Yolda üstünkörü bir inceleme yaptım ve vücudundaki neredeyse her kemiğin paramparça olduğunu fark ettim. Yan tarafında, büyük bir köpek balığı tarafından saldırıya uğramış gibi görünen bir yarası vardı. Ben böyle bir travma görmedim.” dedi.
Editör: Fatih Düz – 26.10.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Korku bazıları için tam bir tutku, nasıl korkmadan ve zevk alarak böyle hissediyorlar bilmem.
Adrenalin bağımlılığı 🙂
Ben uyuyamayacağımı bile bile niye okudum ki şimdi bunu…
En son yazılan hız tutkusu olayı gerçekten korkunçtu 🙂
🙂 oysa ki alt başlık olarak belirtmiştim 🙂
Güzel bir yazı kaleminiz ışıldasın😊
Güzel dileğiniz için teşekkür ederim Şükran hanım.
Gerçekten ürkütücü olaylar
Şimdi bile beni tedirgin ederken gece okusam kim bilir ne yapar 🙂
İçim ürperti.. elinize sağlık
tamda yatmadan önce okumak