içinde

Bilim İnsanları Onaylıyor: İnsanlar Başkalarından Enerji Emebiliyor

Sen Doğaüstüsün! Kalk Ayağa, Farket!

Enerji, insanların ya çok farkında olduğu ya da tamamen habersiz olduğu bir şeydir.

Her birimiz belirli bir enerji taşıyoruz ve bu enerji şu anda hayatımızda neler olduğuna bağlı olarak değişiyor. Günümüzde enerji kavramı yerine daha çok frekans kavramı da kullanılıyor. Frekansımız doğrultusunda hayatımızın şekillendiğini daha önc de defalarca duymuşsunuzdur.

Hiç iyi bir titreşimi tam tersine söndüren biriyle birlikte oldunuz mu? Bu kişinin size yanlış yaptığına veya sizi gücendirecek bir şey yaptığına dair somut bir kanıtınız yoktu, ancak onların zehirli enerjisini hissedebiliyorsunuz.

Yalnız değilsin. Aslında, çoğu insan bu duyguları oldukça sık yakalar, ancak nedenini asla tam olarak anlamaz.

Almanya’daki Bielefeld Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bitkilerin genellikle diğer bitkilerin enerjisini emdiğini keşfetti. Doktor ve terapist Olivia BaderLee, bulgularını biraz daha araştırmaya karar verdi ve çalışmalarını genişletti.

Bitkilerin ana enerji kaynağı fotosentez iken, ek bir enerji kaynağı kullandıkları tespit edildi: diğer bitkiler. Yani etrafındaki bitkilerin de enerjisinden beslenen bitkiler görüyoruz.

Bader-Lee’nin insan vücudunun etrafındaki farklı enerjileri emen bir sünger gibi olduğu iddiasıyla paralel giden bir kavram.

Bader-Lee, “Tam olarak bu yüzden, belirli bir grupta enerji ve duygu karışımıyla kendilerini rahatsız hisseden insanlar var.” diye açıklıyor.

“İnsan vücudu, sömüren, duygusal durumunuzu beslemek için gereken enerjiyi emen ve hücrelere enerji veren ve kortizol miktarını artırabilen ve katabolize edebilen, duygusal ihtiyaca göre hücreleri besleyen bir bitkiye çok benzer.”

Bader-Lee’nin açıklaması, insanların herhangi bir anda ruh hallerini nasıl ve neden değiştirebildikleri konusunda biraz ışık tutuyor. Özellikle empati yeteneğine sahip kişiler kalabalığa girince neden baş ağrısına ttutuluyorlar anlamışsınızdır.

Birinin yanına gidince baş ağrınızın bile geçtiğini ve başka birinin yanına gidince parmağınızı oynatmaya dahi mecalinizin kalmadığı durumlar hissetmeniz doğaldır. Einstein da bu konuya şu şekilde değinmiştir;

”İnsan vücudunda bir ampülü çalıştıracak kadar elektrik bulunur.” İlginç değil mi? Bedenimizde gerçekten elektrik var. Manyetizma yoluyla negatif negatifi iter ve ters kutuplar birbirini çeker sözlerini şimdi daha iyi anlayabiliyoruz galiba.

Ellerimizde bile bu elektriği hissedebiliriz aslında. Bazen nesnelere dokununca bir ışık çakar ve ardından çekim hissederiz. Birçok kanıt bulabiliriz günlük hayatımıza baktığımız zaman.

Aydınlanma dönemine girdiğimiz 2000 sonrası yıllarda yapılan araştırmalara baktığınız zaman aslında insanın doğaüstü bir varlık olduğunu ve yıllar yılı kendimizden bile haberdar edilmeyip üstüne de manipüle edilip kendimizi zavallı sandığımızı anlamış olursunuz.

İnsanlığın çoğunun doğayla olan bağlantısını kaybettiğini söyleyerek devam ediyor, bu, insanlığı herhangi bir enerji alışverişinden faydalanmaktan alıkoyan bir kayıp.

Bazen bu elektriksel bağlantılar yeniden yaratılır, ancak genellikle kendisini “paranormal” veya “doğaüstü” olarak adlandırdığımız bir şey olarak gösteren bir dizi olay olarak adlandırdık bu durumları ama artık gerçeği biliyoruz; Doğaüstü olan biziz!

Birçok antik kültür, bu olağanüstü olayları, farklı zamanlarda doruğa ulaşan ve ortaya çıkan farklı enerjilerin sonucu olarak kabul eder.

Editör: Sümeyye Özmen – 18.10.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Sümeyye Özmen tarafından yazıldı

Gökçe Sultan'ın Diyarı kitabının yazarı
Türk dili ve edebiyatı öğretmeni
Calamus yayınevi genel yayın yönetmeni
NLP uygulayıcısı
Fikri firarda spiritüel okuyucu

YorumcuMakale YazarıVideo YapımcısıModeratörÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Uzay İstasyonundan Eve Dönen Astronotlar Florida Kıyılarına Sıçradı

    Çağımızın Yeni Vebası | Fomo Nedir? Nasıl Önleyebiliriz?