içinde

Bilim Kurgu Film Önerisi | İnterstellar

İnterstellar, Christopher Nolan’ın aşk, hayatta kalma, bilgi arayışı ve o eski güzel bilim kurgu standardı olan zaman yolculuğu temalarını araştıran, hepsi ailesi ve Amerika’yı kurtarmak arasında seçim yapması gereken bir kahramanın hikayesi etrafında sarılmış, merakla beklenen uzay destanıdır. Coop ve ailesi, Dünya’nın ölmekte olduğu ve tek önemli işin yaşamak için yeterli gıda üretmek olduğu çok da uzak olmayan bir gelecekte yaşamaktadır. Savaş yok, teknolojik ilerleme yok, sadece çiftçilik var. Coop, kendisinin ve dünyanın içine yerleştirildiği koşullara içten içe öfkelenir. İnsanlığın içinde bulunduğu durumun cevabının, insanlığın hızlı ve yıkıcı teknolojik ilerlemesinin mahvettiği gezegene yönelmekte değil, başının üstündeki uçsuz bucaksız sınırlarda yattığına inanır. Neyse ki, Coop ve benzer şekilde bilimsel fikirli kızı Murph, güneş sisteminde mucizevi bir şekilde ortaya çıkan ve diğer muhtemelen yaşanabilir gezegenlere galaksiler arası seyahat sunan gizemli bir solucan deliği aracılığıyla dünyayı kurtarmak için gizli bir hükümet görevine çekilir.

Nolan’ı ve çalışmalarını ne kadar sevdiğinize bağlı olarak, geleceğin insanlarının zamanda geriye gidebilen ve Coop ve Murph’ün bulması için ipuçları veren daha yüksek boyutlu varlıklara evrildiğinin ortaya çıkması ya sizi biraz rahatsız edebilir ya da çok kızdırabilir. İnterstellar, sinematik zaman yolculuğu alanında sürekli olarak büyük olay örgüleri yaratan Nolan, bilimsel ve duygusal arasındaki tartışmalarında film boyunca duygusallığı savunuyor gibi görünüyor. Bu belki de en iyi şekilde, filmin yarısında Anne Hathaway’in canlandırdığı Brand’in sunduğu mantık-aşk monoloğunda örneklenir.

Sevgi ve duygunun, “ölçülebilir” olmadığı için mantık ve bilimden daha az değere sahip veya gereksiz olarak görülmemesi gerektiğini savunuyor. Elbette, Coop’un bunu sadece insanlığı kurtarmak için değil, kızına geri dönmek için yaptığını bilmekle Coop’un ekibinin üstlendiği görevin çok daha fazla anlam kazandığını da biliyoruz. Geri dönebilmek için ileri gitmektedir. Aşk onun itici gücüdür.

Kuşkusuz, Nolan ailevi aşk mesajı konusunda biraz katıdır. Coop’un kızıyla olan, uzay ve zamanı aşan özel bağı nedeniyle zamanla iletişim kurabildiği fikrini kabul etmek oldukça zor. Nolan’ın inanılmaz derecede tatlı olan İnterstellar’ını kendi kızı için yazdığı da bir sır değildir. Ama bilim kurgu filmlerine olan özel bağımız nedeniyle bu bu filmin yeri bende oldukça ayrıdır.

Filmin sonunda ise, herkesin bulunduğu yere nasıl ulaştığından hala tam olarak emin değilim. Bir çeşit uzay istasyonu mu yoksa insan yapımı bir gezegen mi? Mors koduyla Murph’a hangi denklem geri gönderildi ve insanlığı nasıl kurtardı? Neden hala yeni gezegende beyzbol oynuyorlardı? Sadece Amerikalıları mı kurtardılar? Bunu söylüyorum çünkü diğer ülkelerde neler olup bittiğine dair hiçbir fikrimiz olmuyor. Gerçekten, sonu biraz dağınıktı ve kötü işlenmişti. Matt Damon’ı Dr. Mann olarak içeren arsa bükümü de kötü bir şekilde idam edildi. O uyku kapsülünden çıkar çıkmaz içgüdüm onu düşman olarak işaretlemekti. Bu kısmen, Matt Damon’ın yüzüne karşı yoğun bir hoşnutsuzluk duymamdan kaynaklanıyor büyük bir ihtimalle.

Sadece filmi eleştiriyormuş gibi görünmemek için Interstellar hakkında sevdiğim bazı şeyler de bulunmaktadır.

Matthew McConaughey, genç yaşlarına göre daha az çekici göründüğünü ve sıradan biri olarak görülmesinin daha kolay olduğunu düşündüğüm için mükemmel bir oyuncu seçimiydi.

Uzay, dönen rıhtım sahnesi nefes kesiciydi ve izlemesi gerçekten heyecan vericiydi. Güzel görüntülerden bahsetmişken, karadelikte zamanın üç boyutlu olarak işlenmesi, bence bilim ve sanatın harika bir birleşimiydi. Ek olarak, solucan deliklerinin küresel delikler olduğu fikri daha önce hiç düşünmediğim bir şeydi ama açıklandığında mükemmel bir görsel anlam kazandı.

İnterstellar üzerinde uzun konuşmalar yapmayı harika kılan birçok teması vardı. Anında bir klasik için tüm unsurlara sahip bir film olma özelliğini de taşımaktadır. Bu filmi kesinlikle tekrar tekrar izlerim.

İzlemeyenler için güzel bir tavsiye olduğunu düşünüyorum.

Şimdiden izleyecek olanlara keyifli seyirler dilerim.

https://youtu.be/HfuDh4yNFGY

Editör: Zehra Garipli – 28.09.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

vitalis tarafından yazıldı

23, intj, 5w6

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Birkaç yüzyılda dünyayı ne hallere soktuğumuzu görüp de önümüzdeki binyıllarda uzaydaki bilmem hangi gezegene yapabileceklerimiz çok zaman korkutuyor beni. Gene de bu film hiç de azımsanmayacak bir seyirciye ulaşırken aynı zamanda seyirciyi de çekim teknikleri ile büyüledi. Gerçi bazı fizikçilerin filmdeki sahneleri olumsuz eleştiren bir videosunu izlemiştim ama hangimiz teorik ya da uygulamalı yahut da astrofizik alanında uzmanız ki? Gerçekten güzel bir filmdi ve yazınızla beraber tekrar izleme isteği uyandı bende, teşekkürler.

    Netflix Program Önerisi | Nailed İt! Almanya

    Dünya'nın Oksijeni Nereden Geldi?