Hayat her zaman güllük gülistanlık olmaz. Bazen güzel günler yaşarız bazen de çok zor anlar yaşarız. Bu kötü anlar birtakım olumsuz duygular oluşturur. Kendimizi kötü, değersiz, üzgün, melankolik, depresif hissedebiliriz.
Fakat modern çağla birlikte gelişen sosyal medya olumsuz duygularımızı yaşamamızı oldukça engelleyen bir paya sahip ve gün geçtikçe bu konudaki payı büyüyor. Artık daha çok sevimli pozlar, mutlu kareler, başarılar paylaşılıyor.
Başarıların arkasındaki emek, defalarca yaşanılan başarısızlık ve yenilgi ekranlarda yer almamakta ya da nadiren yer almaktadır. Bunları gören kişiler de hayatı yapılan paylaşımlardan ibaret zannetmektedir. Kendi hayatına bakıp hayıflanır ve herkesin mutlu, güzel olduğunu düşünerek kendi hayatını eleştirir. Herkes için hayat güzel ve eğlencelidir, ama onun için hayat durgun bir sudur. Kendi hayatından nefret eder ve umutsuzluğa karamsarlığa düşer.
Kişi kötü hissettiren duygular ile başa çıkabiliyorsa hayatı çok da etkilenmez fakat duygularını bastırıyorsa bir süre sonra bastırdığı duyguları tekrar gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır. Yersiz patlamalara, sinir krizlerine ve öfke nöbetlerine yakalanma riski artacaktır.
Peki olumsuz duygular ile nasıl baş edebiliriz?
•Kabullenmek
Öncelikle herkesin hayatının her döneminde bu duygularla karşılaşabileceği gerçeğini kabul etmeliyiz. Kendine kızmak yerine bir insan olduğunu ve hata yapabileceğini hatırlayıp kabullenmek, kendimizi iyi hissetmek adına atacağımız ilk adım olmalıdır.
• Barışmak
Öfke, kaygı, umutsuzluk, üzüntü, endişe gibi bizi telaşlandıran duygularımızın varlığını kabul ettikten sonra onların da en az sevinç, neşe, mutluluk gibi duygular kadar normal hisler olduklarını bilmeliyiz. Her insan sinirlenebilir, öfkelenebilir. Biz de içimizde bu duyguları yaratan durumlarda, onlarla tanışıp barışmalıyız.
• Kontrol
Duygularımızın insani olduğunu kavradıktan ve onlarla barıştıktan sonra ise onları nasıl kontrol edebileceğimizi araştırıp gerekirse terapi alıp kendimizi iyileştirmeye çalışmalıyız.
Ve son olarak kendimizi daima iyi hissetmek zorunda değiliz, çünkü insanız. Hayatın daima toz pembe olmasını beklemek Polyannacılık oynamaktan başka bir şey değildir. Bizden bağımsız gerçekleşen olaylar üzerinde bir tesirimiz yoktur fakat bizi etkileyip etkilememesi bizim kontrolümüze geçebilir.
Editör: Sümeyye Özmen – 04.08.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Duygularımızın hepsini misafir edebilmemiz gerekir, hepsi bize ait ve normal . Kaleminize sağlık.
hiçbir zorunluluğu kabul etmeyen ben 🙂
Ne mutlu size🌸
Güzel içerik emeğinize sağlık 🤙🏻
Her zaman iyi hissetmek zorunda değiliz; her zaman güçlü olmak zorundayız.