içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Trajedik Yaşamıyla Osmanlı’nın Müzik Dehası Gomidas

26 Eylül 1869’da Kütahya’da dünyaya gözlerini açan Gomidas Vartabed, Ermeni asıllı papaz, müzikolog, besteci ve koro şefidir. Ailenin tek çocuğu olarak Soğomon Soğomonyan adıyla vaftiz edilmiş; Gomidas Vatabed adını çok uzun yıllar sonrasında Ermeni ruhban sınıfına katıldığında almıştır. Annesi Takuhi Hovhanessian’ın şarkı besteleyip söylediği ve şiir yazdığı; babası Kevork Soğomonyan’ın da müziksever ve iyi huylu bir ayakkabıcı olduğu bilinmektedir. Ayrıca babası Kevork Bey, kardeşiyle beraber Kütahya’daki Surp Toros Kilisesi’nde şarkı söyleyip, telli halk çalgıları çalmıştır. Gomidas ve ailesi için müzik günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçasıydı.

Erken yaşta annesini kaybeden Gomidas’a babaannesi bakmıştır. Onu görenler çok zayıf ve bakımsız bir çocuk olduğunu belirtmişlerdir. Annesini çok küçük yaşta kaybetmesi Gomidas’ta büyük bir boşluk, kimsesizlik hissi yaratmış; ileriki yaşantısını olumsuz anlamda etkileyecek derin izler bırakmıştır. Eşinin ani ölümü sonrası Gomidas’ın babası Kevork, kendini içkiye vermiş ve oğluna olan ilgisini azaltmıştır.

Eğitim Hayatı

Babası, Gomidas’ı Kütahya’da gördüğü ilköğrenim sonrasında eğitimine devam etmesi için Bursa’ya okula göndermiştir. Okula gönderdikten dört ay sonra da vefat etmiştir. Gomidas bu kez babasız kalmıştır. Babasının ölüm haberiyle Kütahya’ya geri dönen Gomidas’a ayakkabıcılık yapan amcası da bakamamış, eğitimini karşılayamamıştır. Çocukluk arkadaşı Mildonyan’ın aktardığı bilgilere göre Gomidas’ın evsiz kaldığı, genellikle aç halde sokaklarda gezip ağladığı ve çamaşırhanenin soğuk taşlarında uyuyakaldığı bilinmektedir. Arkadaşının aktardığı bilgilere göre Gomidas “kompulsif gezinme” ya da “kaçış durumu” olarak adlandırılan travmatik bir rahatsızlığın belirtilerini yaşıyordu. 1881 yılında ruhban okuluna kaydolması hayatında büyük değişime yol açmıştır. Gatoğigos, Soğomon Soğomonyan adıyla vaftiz edilen bu genç ve yetenekli adamı ruhban sınıfına kabul etmiş ve ona, 7. yüzyılda yaşamış Ermeni müzisyen Gatoğigos Gomidas Ağayetsi’nin anısına, Gomidas ismini vermiştir. Sonrasında vartabed (bekar rahip) olarak görevlendirilen Gomidas, rütbesini ömrünün sonuna kadar taşımıştır. Gomidas’ın olağanüstü müzik yeteneği çok geçmeden keşfedilmişti. Müzik, berrak ve narin ses tonuyla okuldakileri etkilemeyi başaran Gomidas için giderek tutkuya dönüşmüştü.

Müzik Yaşamı

1895 yılına gelindiğinde Gomidas ilk halk müziği derlemesini yapmış; düğün ve aşk şarkılarından ninniye kadar çeşitli parçaları bir araya getirmiştir. Böylece 25 parçalık “Ağın Ezgileri” adında bir antoloji ortaya çıkarmıştır. Gerici ruhban sınıfı, onun aşk şarkıları bestelemesine karşı çıkmış; hayatının daha başlarında rahiplik ile sanatçılık arasında çatışma yaşamıştır. Bu çatışma onu müzik ve sanat alanında yüksek öğrenim görmeye, Gürcistan’a itmiştir. Burada Avrupa müzik konservatuvarı sınavlarına hazırlanmış ve sonrasında Berlin’e giderek Berlin Kraliyet Üniversitesi’nde, 18. ve 19. yüzyıl halk müziği uzmanı Max Friedlander önderliğinde, armoni ve halk müziği konusunda dersler almıştır. Günümüzde etnomüzikolojinin öncüleri arasında yerini almasını sağlayan bu eğitimi tamamladıktan sonra Ermenistan’a gelmiş ve ruhban okulunda öğretmenlik yapmıştır. Burada müzik kuramı ve performansı konularında eğitimler vererek çok sesli bir koro kurmuştur. Hem okulda harcadığı çaba hem de koro, Gomidas için yorucu hal almaya başlamıştı. Yaz aylarında Ermenistan’ın kırsal bölgelerinde gezerek köylülerle vakit geçirmiş, onları inceleme fırsatı bulmuştu. Köylerde duyduğu şarkılar travmatik geçmişine bir ok gibi saplanarak onu derinden etkiliyordu. Bir gün, köyde karşılaştığı yetim kızın o an hissetmiş olduğu kederi ifade eden melodi ve kelimeleri hızlıca not almıştı.

“Anneciğim, çaresiz çocuğun ne yapabilir?

Annecim, gel bana bak, neredesin?

Anneciğim, anneciğim, ne yapacağım bilmiyorum

Beni yetim bıraktın; beni yetim bıraktın…”.

Gomidas üç yıl boyunca çok sayıda eserin unutulup gitmesini önleyecek bir işe girişerek derleme ve kayıt çalışmaları yapmıştır. “Hazar u mi Khağ” (Bin Bir Şarkı) adında halk şarkıları kitabı, bu çabaların en güzel ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Kendi müziğinin özünü yaratan bu çalışmalarda geleneksel ezgiler ile batı müziğini sentezleyerek özgün bir tarz elde etmiştir. Bu sentezde Alman Klasik müziği, özellikle de Wagner, Gomidas’ı büyük oranda etkilemişti. Wagner ile Gomidas’ın çocukluğu trajedik biçimde birbirine benzemektedir. Gomidas, Wagner’i bu nedenle kendisine yakın bulmuş; sanatına ilgi duymuş olmalıdır. Almanya, Fransa, İsviçre ve İtalya’da şarkıları yayınlayan Gomidas, Avrupa’ya yerleşmek istemiş fakat maddi sıkıntılar nedeniyle başaramamıştır. Halide Edip Adıvar, Gomidas için, “Şarkı söylediğinde Tanrı onu dinlemek için aşağı inerdi.” demiş ve Gomidas’a olan hayranlığını dile getirmiştir. Yerel ezgileri klasik batı müziği tarzında yorumladığından kendisine, “Anadolu’nun Mozart”ı denmiştir.

Sürgün ve Ölüm Kampı

24 Nisan 1915’te İstanbul’daki Ermeni aydın, gazeteci, avukat, doktor ve sanatçılar tutuklanarak Çankırı’ya sürgün edilmiştir. Ölüm kampından sağ çıkabilen ve geri dönen sekiz kişiden biri olarak orada yaşadıkları kendisinde travma sonrası stres bozukluğu yaratmıştı. İstanbul’daki evine döndüğünde ise tıpkı hayatında olduğu gibi hiçbir şey yerli yerinde değildi. “Kalbim o viran evlere benzer/direkleri kırılmış, sütunları yerinden oynamış.” sözleriyle de yaşadığı yıkımı notalara aktarmıştır. Hayatının son 18 yılında kimseyle konuşmamış, beste yapmamış ve hayattan kopmuştur. Yaşadığı hayal kırıklıkları ve acılar etrafını git gide sarmış ve onu kendi iç dünyasıyla baş başa bırakmıştır. Ruh sağlığı giderek bozulan Gomidas, önce İstanbul Şişli’deki Fransız La Paix Hastanesi’ne ardından da Paris’te bir senatoryuma gönderilmiştir. Hayatının geri kalanını Paris’te sürdürmüş, 22 Ekim 1935’te suskun ve kırgın olarak hayattan ayrılmıştır. Ondan geriye sayısız halk ezgileri, besteler ve yayınlar kalmıştır.

Osmanlı Döneminde yaşamış Ermeni asıllı sanatçının yaşamı hakkında; Kalbim O viran Evlere Benzer, Deliliğin Arkeolojisi Gomidas- Bir Ermeni İkonun Portresi ve Gomidas Vartabed ile Çankırı Yollarında Ek: Naim Bey’in Anıları adlı kitaplar detaylı bilgi sunmaktadır. Günümüzde, Yolcu Tiyatro’nun “Gomidas” isimli tek kişilik oyunu ise beğeniyle izlenmektedir.

Bu yazıyı yazarken onun çok sevdiğim bestelerinden birini dinledim ve okuyanlarla da bu şarkıyı paylaşmak istedim. Sanatçının diğer bestelerini merak ederseniz Spotify ve Youtube üzerinden de ulaşabilirsiniz.

Editör: Astropower – 31.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

Moonlighter tarafından yazıldı

Makale YazarıYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Sudoku’nun Tarihçesini Biliyor Musun?

    Robotik Yıldırım Böcekleri Uçuşa Geçiyor