Türk şiirinde bir çok esere imza atmış bir şair ile karşınızdayız bugün. Attila İlhan. Kendisi 1925 yılında İzmir’in Menemen ilçesinde gözlerini açmıştır hayata. Bir divan şairi olan Bedri Bey’in oğludur. Bedri Bey divan edebiyatında aruzla şiir yazan şairlerden bir tanesidir.
Henüz lise yıllarında içindeki kural bilmez, özgür ruh ortaya çıkmış ve dönemin şartlarında cezaevine girmesine neden olmuştur. Liseyi bitirmesi için Danıştay Kararı aldırılmış ve İstanbul Işık Lisesi mezunları arasına katılmıştır. Eğitim hayatına Hukuk Fakültesi’nde devam etse de okulu yarım bıraktı.
Okulu bırakarak Paris’e yerleşti. 6 yıl Paris’te yaşadı. Babasının ölümü ile İzmir’e döndü. Babasının ardından Demokrat İzmir gazetesinin genel yayın yönetmenliği ve başyazarlığı görevine başladı. Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını yaptı.
Katıldığı CHP şiir yarışmasında Cebberoğlu Mehemmed şiiriyle derece alarak ikinci oldu. Bu başarı ona şöhreti getirdi. Dönemin ünlü edebi dergilerinde eserleri yayınlanmaya başladı. Bu süreçten sonra Türk edebiyatının önemli isimleri arasında ismi anılmaya başladı.
Döneminde bulunan şiir akımlarına karşı gelerek yeni bir şiir akımının da öncüsü oldu. Maviciler adı ile toplumcu şiir grubunun kurucusudur.
Şiirlerinde yeni bir ses düzeni oluşturdu kendine has bir üslup geliştirdi.
2005 yılında kalp krizi geçirerek 80 yaşında aramızdan ayrıldı.
Her şiirinin bir hikayesi vardır fakat en ilginç olanı “Sen Benim Hiçbir Şeyimsin” şiirinin hikayesidir.
Attila İlhan bu şiiri aslında hiç görmediği bir kadına yazmıştır. Kimliğini hiç kimsenin hatta şairin kendisinin bile bilmediği bir kadın.
Rastgele başlayan bir telefon görüşmesinin aylarca sürmesi üzerine yazılan bir şiir. Günümüz koşullarındaki gibi cep telefonu olmayan bir dönemde, yanlışlıkla tuşlanan bir telefon numarası sayesinde tanışılmıştır. İlk konuşmanın ardından sesinden çok etkilenmiş ve bu konuşma aylarca bir çok kez tekrar etmiştir.
Bir gün sebebi bilinmeyen şekilde telefon açılmamış, defalarca denemesine rağmen bir daha bu gizemli kadına ulaşamamıştır.
O anki duygu yoğunluğu ile bu şiiri kaleme almış ve dergilerde yayımlamıştır. Hiç görmeden, tanımadan birisine duyulan ilginin yansımasıdır bu şiir.
Attila İhan’a ve onun özgür ruhuna selamlar olsun.
Sen Benim Hiçbir Şeyimsin
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz
Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin
Editör: Melike Bay – 26.07.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
🤩
🙂
En sevdiğim yazı serilerinden 👏👏👏
Seri devam edicek bir kaç hikaye ile daha. Teşekkürler.
Onu çok çok çok seviyorum.
En adam şairlerimizden. Teşekürler.
Çok güzelmis hikâyesi. Teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.
Yorumunuz için ben teşekkür ederim.
Atilla İlhan sevdiğim şairlerdendir. şiirin hikayesi de güzelmiş👍ellerinize sağlık.
Güzel dileklerini için teşekkür ederim.
Atilla İlhan, ne kadar duygulu ne kadar muhteşem dizeleri, yüreğimize kazınmış unutulmaz dizeleri.
Atilla İlhan’ı duyunca aklıma mavilik, mavi imgeleri geliyor. Duyguları içinden yaşayan, hislerini kaleme akıtan şairmiş.
Atilla İlhan başlı başına bir devrim.
Vay be
Yazıda o kadar çok imla hatası var ki…