Eminim ki hepimiz ergenliğimizde tüm filmlerini izlediğimiz ya da tüm kitaplarını okuduğumuz Alacakaranlık serisine aşinayızdır. İlk Alacakaranlık kitabı 2005’te yayınlansa da, 2008’de büyük perdeye adaptasyonundan sonra daha popüler olmayı başaran bir vampir ile insan arasında geçen efsanevi bir aşk hikayesi. 2008 ve 2012 yılları arasında sırasıyla Alacakaranlık (2008), Yeni Ay (2009), Tutulma (2010), Şafak Vakti: Bölüm 1 (2011) ve son olarak Şafak Vakti: Bölüm 2 (2012), yayınlanan filmler dünya çapında çok sevildi ve herkes Bella ve Edward’ın günden güne filizlenip yeşeren aşkına tanık oldu.
2008 yılında Stephenie Meyer’ın Geceyarısı Güneşi (Midnight Sun) (2022) kitabının ilk 12 sayfası yazardan habersiz bir şekilde internete sızdırıldı. Bu da yazarı büyük bir zan ve baskı altında bıraktığı için kitabı yazmaya devam edemedi. Kitabın sızdırılması hakkında Meyer şu sözleri söyledi: “O zaman tamamen şaşkınlık içindeydim. Taslakların nasıl sızdığını ya da gelecek sızıntılara karşı nasıl korumam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Olayın nasıl gerçekleştiği ile ilgili kafa karışıklığım nasıl ilerleyeceğimi bilmemde işleri zorlaştırdı. Zaten kitapların ve filmlerin popüler olmasından kaynaklı (ki bu inanılmaz ama aynı zamanda da bunaltıcıydı.) büyük bir baskıyla ve halkın gözü önünde olmakla baş etmeye çalışırken sızıntı da bardağı taşıran son damla oldu. O yüzden Geceyarısı Güneşi’ni bir kenara ittim ve bir süre dokunmaya çekindim. Şimdi bu olayın üstünden çok vakit geçtiği için artık beni üzmüyor. Süreci yavaşlattığı için üzgünüm çünkü bekleyen okuyucular için bu zordu. Ama yine de bu kitabı yazmam uzun sürecekti zaten. Yazması ciddi anlamda zor bir romandı.”
2008’deki bu sızıntı yüzünden hayranlar son 10 sene boyunca yeni bir Alacakaranlık kitabı ve filminin çıkıp çıkmayacağı hakkında sosyal mecralarda teoriler üretti. Bazıları için heyecanlı bazıları içinse sıkıntılı bir bekleyişten sonra 2020 yılında Stephenie Meyer Edward’ın bakış açısından ilk hikayeyi anlattığı Geceyarısı Güneş‘i kitabını yayınladı. Kitabın yayınlanmasını takip eden ilk haftada 1 milyon satış yakalamayı başardı.
Peki bu kitap Alacakaranlık serisine ne katabilecekti?
Stephanie Meyer: İlk başta bu kitabı Edward’ın bakış açısından anlatmak sadece eğlenceli bir alıştırmadan ibaretti. Bir gün aklıma birden Bella için okulun ilk gününün Edward’a kıyasla ne kadar sıkıcı olduğu geldi. Yeni bir okula başlamıştı ve ona karşı nazik olmayan güzel bir çocuk görmüştü. Edward’ın tüm hayatı mahvolmuş ve neredeyse toplu katliama yol açacaktı. Bu yüzden ilk bölümü Edward’ın gözünden yazdım ve bu daha heyecan vericiydi[…]
Gerçekten de aynı olayları iki farklı bakış açısından tanık olmak, hatta olayın en merkezinde olan iki farklı kahramanın bakış açısından görmek heyecan verici bir olay. Fakat 2015 yılında Grinin Elli Tonu‘nun Christian Grey’in bakış açısından anlatıldığı kitap yayınlanınca, bu olay Meyer’i ikinci kez Geceyarısı Güneşi’ni yazmaktan uzaklaştırmıştı.
Okuyucular Edward hakkında neler öğrenecek ya da yeni deneyimler öğrenebilecekler miydi?
Stephanie Meyer: Edward insan değil. Bu, onun sesini oldukça etkiliyor. Olabildiğince insan olmaya çabalasa da, istekleri ve ihtiyaçları, içgüdüleri ve öncelikleri bir ölümlününkilerden çok farklı. Bence okuyucular onun ne kadar pesimist olduğunu ve kendini nasıl gördüğünü öğrendiklerinde şaşıracaklar. Bella onu romantik bir kahraman olarak görüyor; Edward ise kendini umutsuz bir kötü adam olarak. Mutlu bir sonu hak ettiğini düşünmüyor.
Her ne kadar Alacakaranlık hikayesi Edward ve Bella etrafında dönse de, okuyucular ve izleyiciler tarafından Jasper ve Alice başta olmak üzere diğer karakterlerin de gayet büyük hayran kitleleri var. Stephenie Meyer’a diğer karakterlerin de bakış açısından kitaplar yazacağı sorulduğunda malesef bu soruya olumsuz bir yanıt vererek hayranlarını üzmüştür. Geceyarısı Güneşi kitabının kapağındaki nar resmi ise mitolojide Hades ve Perspehone’nin hikayesine bir göndermeymiş. Edward kendisini Hades’e, Bella’yı ise Persephone’ye benzettiği için başından geçen olayları bu mitle paralel olarak düşünerek sindirebilmiş.
Geceyarısı Güneşi beyaz perdeye uyarlanacak mı? Uyarlanacaksa aynı oyuncular mı yer alacak?
Stephenie Meyer: Geceyarısı Güneşi‘nin beyaz perdeye uyarlanıp uyarlanmayacağını bilmiyorum. Dünyayı Edward’ın bakış açısından görmenin bazı kendine has zorlukları var. En göze çarpanı ise kafasının içinde sürekli sesler duyması. Bence Edward’ın dünyasını keşfetmek için daha fazla zaman olacağından film yerine televizyon dizisine uyarlamak daha mantıklı olacaktır. Ama eğer uyarlarsak, aynı oyuncuları kullanacağımızı düşünmüyorum. Bella ve Edward 17—Rob ve Kristen 30’lu yaşlarındalar.
Zaten Robert Pattinson ve Kristen Stewart bir çok röportajında Alacakaranlık serisine dönmek istemediklerini bir şekilde her fırsatta belli ediyorlar. Hatta Robert Pattinson Alacakaranlık zamanlarından utandığını ve Edward karakterinden de nefret ettiğini bir çok kez dile getirmişti.
Eğer film ya da dizi olarak yayınlanması planlanacaksa muhtemelen Netflix’in yapımcılığını üstleneceği konuşuluyor. Ama Netflix’ten ya da herhangi bir şirketten filmin ya da dizisinin çekileceğine dair resmi açıklamalar henüz gelmiş değil. Kitabın çıkışından itibaren hala bu konunun konuşulması, hayranlar tarafından büyük bir isteğin olduğunun bir göstergesi. O yüzden Stephenie Meyer ve film şirketlerinin bu isteği göz ardı etmelerinin mantıklı olacağını düşünmüyorum. Ama şu anlık yapımın Netflix’te yayınlanması bir hayalden ibaret.
Son olarak yeni filmi beklerken, Alacakaranlık serisini 2015’te yayınlanan Yaşam ve Ölüm: Tekrardan Düşünüldü (Life and Death: Reimagined) kitabı ve 3 ciltten oluşan çizgi roman serisini okuyarak, seriyi tekrar farklı bir bakış açısıyla ziyaret edebilirsiniz.
Editör: Zehra Garipli – 26.10.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Çok çok önceden acaip takıntılı derecede alacakaranlık hayranıydım. Ama şimdi bilemiyorum. Ve öte yandan yazının aktarılış biçimi efsane derecede mükemmel…
bazı ergenlik sevdaları unutulmaz 🙂 ve yazımın aktarış biçimi için söylediğiniz güzel söze çok teşekkür ederim.
Gelirse izleriz filmi.
gelsin gelsin izleriz.
Gerçekten Edward ve Bella gibi o role bu kadar yakışabilecek başka birilerini bulmaları oldukça zor gibi. Çünkü kafamızda hep onlar olacak. Ama her ne olursa olsun , dizide olsa izlerim kesinlikle. Emeğinize sağlık.
halaarada tüm seriyi izlerim ve her izleyişimde cringe bir olay bulmama rağmen yine ne çıksa izlerim sanırım. ama eski oyuncuların yerini kimse tutamaz.
Bence gelmesin.
Robert Pattinson Alacakaranlık sayesinde ünlü oldu ama sürekli edward karakterinden nefret ettiğini söylüyor halbuki ona en çok yakışan Edward rolüydü. Yeni bölümü onlarla çekmeleri zor ama iyi birer başrol bulmaları gerekli.
biraz yemek yediği kaba pislemek gibi olmuş 🙂
Başlık bile heyecanlanmama yetti
Keşke çıksa da izlesek
Bu kadar uzaması biraz can sıkıcı ama elden beklemekten başka bir şey gelmiyor.
gelsin gelsin izleriz.