içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Acınızı Doya Doya Yaşatan Dizelerin Sahibi | Cemal Süreya 🤗

Cemal Süreya, 1931 yılında Erzincan’da dünyaya gelmiştir. Aslında gerçek ismi Cemalettin Seber’dir. Fakat Cemal Süreya olarak tanınmış Kürt asıllı Türk şair, yazar, ve çevirmendir. Türk şiirinde modernist bir hareket olan ikinci yeni şiirinin şairlerinden biridir. İlk şiir denemelerini ortaokulda eskizlerle, lisede aruzla yapsa da asıl şiir çalışmalarına üniversite yıllarında başlamıştır.

Herkesin hayatına dokunmuş herkesin yüreğine bir parça merhem olmuştur yazdıklarıyla.

“Bir takvim ve bir şişe rakı yeter bana. Takvim senin geleceğin günleri saymaya, rakı gelmediğin günleri kurtarmaya.”

“Seni soruyorlar öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkansız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için ölmezsin.” dizeleriyle aşk acısı çekenlerin, “Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorsa saat kaç diye, cevabım hep aynı O’na doğru.” ve “Yüreğine bir bilet kes, cam kenarı değil can kenarı olsun.” dizeleriyle de sevgilisine güzel söz söylemek isteyenlerin kapısını çaldığı bir şair olmuştur Cemal Süreya.

Herkes gibi hayatla boğuşurken denk geldim şairin şu dizelerine: “Uğraşmayı bırak artık dünle ve dündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.” ve şu sözü de çok manidar aslında: “Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin, sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin.” Ondan sonra da hayatıma dokunuşu hiç bitmedi, hep sürdü hala da en güzel yerinde saklı durur hayatımın. Ne zaman mutlu olsam, hüzünlü olsam hayattan bir an çalacak olsam giderim kapısına rahatsız ederim üstadı.

Annesini küçük yaşta kaybeden Cemal Süreya edebiyata yönelişiyle ilgili sorulan soruya bir röportajında şöyle cevap verir: “Belki beni edebiyata götüren bir sürü neden vardır, ama bir keskin neden ararsam bunu annemde bulduğumu söyleyebilirim.” der. Ondan sonra devam eder: “Benim edebiyatla ilgili olarak ikinci bir doğum tarihim var, 1943 Dostoyevski’yi okudum ve ondan sonra hiç huzur kalmadı ben de.” der.

Hepimizin hayatında dönüm noktaları olur ya kimi en kötü zamanında başlar tekrar hayata kimi de en mutlu anında sarılır yeniden doğar hayata. Cemal Süreya da öyle işte annesini kaybetmesiyle başlayan süreç Dostoyevski’yi okumasıyla edebiyata adım atar ve şimdilerde en değerli şair, yazar olarak anılır.

Cemal Süreya’nın şiirlerinde en fazla işlediği temalardan biri aşktır. Şair; aşkı kendi algı dünyasında erotizm, duygusal, melankolik, medcezirler, kural ve sınır tanımama şeklinde anlamlandırır. Cemal Süreya, aşkın tılsımlı evreninde türlü boyutlarla gezinen bir seyyah gibidir.

Cemal Süreya, edebi yaşamı süresince bir sürü eser bırakmıştır biz okurlara, ama ben burada bir şiirine yer vereceğim sizler için.

SANA GİDEN YOLLAR KAPALI…

Biliyorum sana giden yollar kapalı

Üstelik sen de hiç sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum

İnsanlar, evler aramızda duvarlar gibi

Uyandım, uyandım hep seni düşündüm

Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım

Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya

Yoksa gururlu kişiyim inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi

Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda

Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor

Nasıl unutmuşum senin başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu

Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiç biri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım

Bu böyle pek de kolay değil gerçi…

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya

Bunun verdiği mutluluk da az değil ki…

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa

Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem

Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi

Bir gece yarısı yazıyorum bu mektubu

Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri…

Cemal Süreya aramızdan genç yaşta ayrılmıştır. Henüz 59 yaşındayken İstanbul’da 09.01.1990 tarihinde dünyaya ve bizlere veda etmiştir. Bu büyük şairin mezarı İstanbul’da kulaksız mezarlığındadır.

Cemal Süreya eserleri Türk Edebiyatına damgasını vurmuş, birçok şairi etkilemiş ve kıymeti her gün daha fazla artan, daha fazla bilinen, unutulmaz bir şairdir.

Cemal Süreya denince aklımıza binlerce eser gelir, ben bir kaç tane eserine yer vermek istiyorum.

— Sevda sözleri (1990)

— Sıcak bak (1988)

— Uçurumda açan (1984)

— Beni öp sonra doğur beni (1973)

— Göçebe (1965)

— Üvercinka (1958) ve niceleri…

Editör: Fatih Düz – 20.09.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Meraklı

Özlem Demirel tarafından yazıldı

Makale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Aşk şiiri dendiğinde aklımıza ilk gelen şairlerden biridir Cemal Süreya ancak bunun yanında acılarla dolu bir hayatı da vardır: Annesini küçük yaşta kaybeder. Kız kardeşi ve babasıyla İstanbul’a taşınırlar. Baba başka bir kadınla evlenir ve üvey anne çocuklara pek de hoş davranmaz. Cemalettin yatılı okula başlar. Kız kardeşinden uzak baba sevgisine hasret ve de anne sevgisine doyumsuz geçen çocukluk yılları bu şiirlerin kaynağı gibi geliyor bana. Elinize sağlık.

    Kavramların Kaynağı | Anlam ve Değer İlişkisi

    Muhteşem Yüzyıl Dizisine Ne Kadar Hakimsin?