içinde

MuhteşemMuhteşem

Eserlerindeki Muazzam Işık Kullanımıyla İz Bırakan Ressam: Petrus van Schendel

Bugünkü yazımda çok sevdiğim bir sanatçı olan kendi camiasında yarattığı eserleri dolayısıyla Mum Işığı Ressamı, Mösyö Kandil lakapları ile anılan Petrus Van Schenedel hakkındaki görüşlerimi paylaşacağım. Çoğu kimse tarafından çokça bilinmeyen bir sanatçı olan Petrus Van Schenedel’in öncelikle kısa bir şekilde yaşam öyküsünden bahsederek giriş yapmak istiyorum.

Petrus Van Schenedel 21 Nisan 1806’da Breda yakınlarında bir köyde tüccar ve çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş olan sanatçı, 28 Aralık 1870 yılında yani henüz 64 yaşındayken  Belçika’nın Brüksel kentinde hayata gözlerini yummuştur.

Petrus van Schendel, Anvers’te bulunan Güzel Sanatlar Akademisine yeteneğinden etkilenen emekli bir subayın tavsiyesi üzerine yazıldıktan sonra 1822-1828 yılları arasında ünlü tarih ressamı Mattheus Ignatius van Bree ile birlikte aldığı sanat eğitimi sonunda 1828 yılında ”Perspektif” dalında altın madalya ödülünü almaya hak kazanmıştır.

Petrus Van Schenedel romantizm akımından etkilenmiş bir portre ressamı olarak sanat dünyasında tanınmaya başlamıştır. Petrus Van Schenedel ressamlığının yanı sıra buharlı gemilerdeki kanatları iyileştirmek için bir cihazın patentini de almıştır.

Resimleri genellikle portre, manzara yoğunluklu olan ressam Petrus Van Schenedel birçok dini temayı da ışıkla buluşturarak işlemiştir. Sanatçı genel olarak mum ışığında işlediği sahneleri, iç mekanları ve ayın aydınlattığı deniz manzaralarıyla öne çıkan resimler yapmıştır. Sanatçı, resimlerindeki  kandil ve mum figürlerindeki ustalığından dolayı “Mum Işığı Ressamı” ve “Mösyö Kandil” lakabı ile anılmıştır.

Petrus Van Schendel’in gece resimlerinin ilginç hikayeleri yok fakat akıllara durgunluk veren her bir detayda kaybolmak için ideal eserlerdir.

Petrus Van Schenedel eserleri İngiltere’den Avustralya’ya kadar birçok müzede sergilenmiş olup özel koleksiyonların ve müzayedelerin aranılan ismi olmuştur.

Van Schendel’in eserlerinin çok önemli müşterileri de bulunmaktadır. Bunlar arasında İngiltere Kraliçesi Victoria, Hollanda Kralı II. Willem ve Belçika Kralı I. Leopold’ün de bu müşteriler arasında var olduğu sayılmaktadır.

Petrus Van Schenedel karanlık içinde keskin ışık kullanımı ile bilinmekte olup daha önce kendi adıma konuşmak gerekirse ışığa kendisi kadar iyi hükmedeni görmedim.

Özellikle dönemin Hollanda ve Belçika sokaklarını resmettiği eserlerinin, pazar gecelerini tasvir ettiği eserlerinin detaylarında saatlerinizi harcayabilirsiniz.

Petrus Van Schenedel’in eserlerini oluşturan koleksiyonunun önemli bir bölümü doğduğu köy olan Breda’da köy ile aynı adı taşıyan müzede yer almaktadır.

Gece manzarası ve ay ışığı hayranı olan Petrus Van Schenedel, bu dünyevi etkileri son derece kaliteli ışık ve renklerle tasvir ederek çarpıcı eserler yaratmış bir sanatçıdır.

Mum ışığının yansımaları o kadar gerçekçi duruyor ki sıcaklığını oldukça hissettirebiliyor. Baktığınız zaman o sıcaklığı iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz, kesinlikle efsane çizimleri olan çokça bilinmeyen bir sanatçı olduğunu düşünüyorum.

Ressam Petrus Van Schenedel’i ışıkların efendisi olarak tasvir etmekteyim. Işıklar içinde uyusun.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Sevgiyle kalın!

Editör: Fatih Düz – 15.09.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

vitalis tarafından yazıldı

23, intj, 5w6

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Kadınlar Venüs’ten, Erkekler Mars’tan Mı, Yoksa Sadece Dünyalı Mıyız?

    Hiç Bilinmeyen Mesleklerden Hangisi Tam Sana Göre?