içinde

Fatih Sultan Mehmet ve Kadı

Fethin onuncu yılında Fatih Sultan Mehmet, adını taşıyan bir camii yaptırmak ister.

Ve caminin kubbeleri Ayasofya’dan büyük ve azametli olsun ister. Bunun için getirttiği mermer sütunları kestiren Rum mimar İpsilanti Efendi’ye kızıp elini kestirir.

Bunun üzerine İpsilanti Efendi, ilk İstanbul Kadısı Sarı Hızır Çelebi’ye başvurur. 

Haksızlığa uğradığını belirtip, hakkının Padişah’tan alınmasını ister.

Kadı, Padişah’ı çağırtır. 

Muhakeme başlar.

Padişah girdiğinde İpsilanti Efendi dâvâcı makamında ayakta durmaktadır.

Padişah “maznun” minderine bağdaş kurmak üzereyken, Kadı Efendi sert bir tonla uyarır:

“Beyim, davacı ile hukuk önünde yüzleşeceksin, ayağa kalk!”

Padişah kalkar. Kendisini savunması istenince hata ettiğini belirtir. 

Kadı Efendi “Kısasa kısas” hükmünü verir: 

Hüküm gereğince Padişahın da eli kesilecektir.

Dinleyenler dehşetten ve hayretten dona kalmışlardır.

Padişah boyun bükmüş, hükme rıza göstermiştir. 

Durum o kadar alışılmışın dışındadır ki; İpsilanti Efendi’nin eli, ayağı titremeye başlar. 

Biraz kendine gelince;

“Dâvâmdan vazgeçtim. adâletinin büyüklüğü gördüm, yaşadım.. 

Böyle bir cihangirin elini kestirip kıyamete kadar lânetlenmeyi göze alamam” der.

Fatih’in eli kesilmekten kurtulur. Ama tazminat ödemeye mahkûm olur. 

Kestirdiği elin diyetini şahsî gelirinden öder. 

Ayrıca bir de ev verir.

Mahkeme sona erip herkes çıktıktan sonra,

Padişah, Kadıya döner: “Bak Hızır Çelebi, bu padişahtır deyu iltimas eyleseydin, adalete mugayir hüküm verseydin  şu kılıçla başını koparırdım.

Kadı Hızır Çelebi minderini kaldırır, minderin altında duran demir topuzu Padişaha gösterir:

Siz de padişahlığınıza mağruren hükmü tanımasaydınız billahi bu topuzla başınızı ezerdim.

Öyle bir adalet sistemi ki;
Herkes herkese karşı hakkının korunacağına inanıyor.
Padişah bile olsan mahkemeye gidiyor, muhakeme ediliyorsun.

Mahkeme huzurunda herkes eşit muamele görüyor.

Kadının yani hakimin huzurunda kimin kim ve ne olduğunun bir ayrıcalığı olmuyor.

Taraflardan birisi padişah bile olsa, mahkum edilebiliyor.

Hükmün maddi tazminata çevrilmesi, ancak  mağdurun rızasıyla olabiliyor.

Ve padişah, tazminatı “şahsi gelirinden” ödüyor.

Fatih Sultan Mehmet der ki;

“Aklı öldürürsen ahlak da ölür,
Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür.
Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür.
Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür”.

Editör: Fatih Düz – 23.05.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Taraftar

Ramazan Adsan tarafından yazıldı

AnketörÜyelik YılıMakale YazarıEditör YazarÖncü

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Tarot | Günün Kartı Aziz

    3. Bölüm | Dijital Oyunlarda Kadın Temsilleri: Max Payne 2: The Fall of Max Payne