içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Marvel Hayranları Neden Mephisto’ya Bu Kadar Takıntılı?

Marvel Stüdyoları’nın Disney+ dizileri ve filmlerinde birçok keşfedilecek karakterler ve atmosferlerle, hayranların çeşitli konular üzerinde neler olduğuna ve olacağına dair çok fazla seçeneklerinin olması kimse için bir süpriz değil. Fakat bu diziler ve filmlere, kıyısından köşesinden de olsa bir şekilde alakası olan bir karakter var ve bu karakter hala beyaz perdeye ya da televizyona taşınmadı. Marvel Evren’inin köklerini oluşturan bu çizgi roman karakterimizin adı Mephisto ama ne yazık ki Mephisto hala “Marvel Sinematik Evreni”nde bir yer edinememiş konumda.

Bu Mephisto da Kimin Nesi?

Mephisto, 1968 yılında Gümüş Sörfçü (The Silver Surfer) çizgi romanının 3. sayısında tanıtılan şeytani bir karakter. Mephisto, “Faust Efsanesi”nde bulunan “Mephistopheles ilmine” dayanarak, Stan Lee ve John Buscema tarafından oluşturulmuştur. Bazıları Mephisto‘yu Marvel Evreni’nde şeytanın bir türü olarak görürken, bu şeytani karakter, izleri yeraltı dünyasına kadar uzanan varlıklardan biri olarak ilişkilendirilir.

Marvel tarihi boyunca, Başta Hayalet Sürücü’ye (Ghost Rider) büyük bir düşman olurken, ciddi ölçüde doğaüstü varlıklarla bağlantılı karakterlerle kendisini yolları kesişmiş bir şekilde bulmuştur. Hellstrom, Doctor Strange, Magik, the Midnight Sons gibi Marvel kötüleriyle ve Spider-Man ile yüzleşmiştir. Fakat bu sayfadaki rolü, Dünya-616‘nın kanunsuzlarının yüzleşmesi için sadece şeytani bir tehdit olmaktan çok öteye uzanıyor.

Mephisto, genelde en umutsuz günlerinde şeytanla anlaşma yaparak şeytana dönüşen karakterlerden daha büyük bir şeyi temsil ediyor. Manipülatif ve sonsuz entrikalarıyla Mephisto, sunuş biçiminden ötürü, asla tamamen yenilmemesi ve genellikle kahramanın bir sonraki hatasını yapmasını karanlıkta pusuya yatarak beklemesiyle neredeyse bir tanrı gibi hissettiriyor. Uçsuz buçaksız gücüyle Mephisto, kendisinin sahtesini oluşturdu, the Scarlet Witch gibi (Kızıl Cadı) inanılmaz büyücülerin akıllarını saptırarak ve Dünyanın en ulularını birbirine düşürmüştür. Önemli ve Yenilmezler seviyesinde bir düşman! Hayranların sinematik evrende onu görmek istemesine şaşırmamalı.

WandaVision Katalizörü

Hayranlar ilk olarak Mephisto‘yu WandaVision kötüsü olup olmayacağı hakkında spekülasyonlar öne sürdüler ve muhtemelen karakter etrafında dönüp dolaşan takıntı da bu sayede başladı. Çizgi romanda Kızıl Cadı‘nın gerçekliği, Mephisto‘nun onun bedenini ele geçirme teşebbüsü nedeniyle şeytanın yeteneklerinden ciddi ölçüde etkileniyor. Mephisto, aileye dadanacak baş belası bir fikir olan Kızıl Cadı‘nın çocukları, Tommy ve Billy‘i yaratmasından sorumlu olmakla biliniyor.

Marvel’ın, çizgi romandaki anlatımını televizyona uyarlayacağı ve bu nedenle de Mephisto‘nun WandaVision‘da bir rol oynayacağının doğal bir varsayım olması tamamen mantıklıydı. Her hafta şeytanı açığa çıkaracak çizgi romanla ahenkli absürd imgelerin ilave ipuçları vardı. En başından beri her şeyin sorumlusunun Agatha olduğu ortaya çıkınca bunların hepsinin yanlış olduğu anlaşıldı. Ancak Harkness’ın ortaya çıkması ve Darkhold’un ekrana geri dönmesine rağmen, iplerin başka birinin elinde olduğuna dair bir his vardı. Agatha’nın böcekler, büyü kitapları ve heykellerle dolu gölgeli gizli sığınağı, Mephisto‘nun ilk çıkışına dair pek çok ipucu içeriyordu.

Mephisto Dedikoduları Devam Ediyor

Mephisto‘nun WandaVision‘a girişi için yapılan çağrılar mantıklı veya geçerli olsa da, spekülasyon şaşırtıcı bir şekilde burada bitmedi. Loki, Disney+’daki Marvel Stüdyoları’nın ikinci ifşasıydı ve şeytan ve cehennemi içeren görüntüler denkleme hızla dahil edildi. Yine bu yanlış yola götüren öbür dünyadan başka herhangi bir varlığın aksine, Loki‘nin kendisinin ikiliği ile bağlantılı sembolizmin bir parçasıydı.

Sonra işler daha da saçma bir hale geldi. Mephisto için yapılan çağrılar bir nevi parodi haline dönüştü. Sharon Carter’ın The Falcon and the Winter Soldier‘daki kötü dönüşü, kendisinin şeytanla bir anlaşma yapmış olabileceğine dair şakalarla karşılandı. Ms. Marvel‘in düşmanlarının kozmik olarak kafa karıştırıcı arka planı, kısaca Mephisto iddialarına yol açtı ve elbette, Çok yönlü bir gizli mesaj olan What If…? Scarlet Witch‘in Doctor Strange in the Multiverse of Madness‘a gelmesi ve orada çözülen şeytani hikaye ile, Chthon’un çekildiği açık olmasına rağmen, Mephisto deliliğinin serbest bırakılması neredeyse bekleniyordu. Tekrar tekrar, ister şaka olsun, isterse ciddi bir rakip olsun, projeler canavar figüründen bir görünüm potansiyeli ile çerçevelendi.

Takıntı

Peki Marvel hayranları neden Mephisto‘ya bu kadar takıntılı? Buna 2 şekilde bakabiliriz. Birincisi, Mephisto bayağı ilgi çekici bir karakter. Mephisto, kahramanları daha karanlık bir yola sürükleyen inanılmaz bir karakter. Manipülasyon için olan tutkusu onu farklı seviyede bir tehdit haline getiriyor ve güç seviyesi onu, herhangi bir karakterin yüzleşmesi için önemli bir karakter yapıyor. Marvel’in yararlanabileceği kötü adam sayısı az olmasa da Mephisto, benzersiz bir hikaye anlatımı fırsatı sunuyor.

İkinci olarak, Mephisto kullanmak için mükemmel bir oluşum olsa da, ifade ettiği şey yepyeni bir anlatı dünyasının kapısını açıyor. Mephisto ile daha fazla doğaüstü hikayeler, dünyalar ve karakterler geliyor. Bu şeytan “Marvel Sinematik Evreni”nde var olsaydı, Ghost Rider kesinlikle gelecekteki bir proje olurdu. Cehennemin gerçek bir yer olarak tanıtılmasının ardından Daimon Hellstrom, Midnight Sons ve hatta diğer şeytani ve şeytani varlıklar etrafında dönen başka hikayelerden bahsetmiyorum bile. Mephisto, Marvel Evreni’nin daha karanlık, daha ürkütücü, korku dolu ve baş düşmanı bir canavarı içeren destansı maceralarla dolu bir atış rampasıdır.

Oyuncu Kadrosu Dedikoduları

Son zamanlarda dolaşan dedikodular, hayranlara umdukları gerçek Mephisto çıkışını sonunda verebilir. Disney+’ın IronHeart (Demir Yürek) dizisi için Sacha Baron Cohen’in Mephisto rolünü üstleneceği bildirildi.

Bu dedikonunun en ilgi çekici yönü ise IronHeart ile birlikte “Marvel Sinematik Evreni”deki Mephisto‘nun çıkış noktası olacağı fikridir. Karakter elbette teknoloji tabanlı ve Tony Stark‘ın mirasına dayanıyor. Ancak Disney+ serisi, Anthony Ramos’un Dominique Thorne’un Riri Williams’ı ile birlikte oynadığı rolde The Hood‘un birincil düşman olacağını zaten doğruladı. Mephisto‘nun bu hikayeye katkısı ne olabilir ve ilk çıkışı için neden Ironheart seçiliyor?

Mephisto MCU’ya Ne Sağlayabilir?

Marvel, Avengers‘ın yüzleşmesi için Thanos seviyesindeki büyük kötüsünü çoktan ayarladı. Kang, bu “Multiversal” planlarına mükemmel bir şekilde uyuyor. Ancak Marvel’ın doğaüstü tarafı ısınmaya başlıyor. Doctor Strange, Moon Knight, Scarlet Witch, Werewolf by Night, Man-Thing ve Elsa Bloodstone, korku türüne giren ve çizgi romanların karanlık tarafından anlatılardan yararlanan karakterlerdir.

MCU, bu hikayeleri birbirine bağlamak ve bu kanunsuzları Kara Şövalye, Blade ve Hayalet Sürücü‘ye yol açabilecek belirli bir yöne doğru gitmek istiyorsa, Mephisto kesinlikle bunu yapmak için mükemmel bir katalizördür. Karakterlerle köklü bir geçmişi, ortaya koyması kolay bir arka planı olması, herhangi bir kahramanın karanlık taraflarını keşfetmesi için parlak bir hikaye sunması ve hitap etmesi gereken takıntılı bir hayran kitlesi var.

Marvel açıkça Mephisto takıntısından kaçmayacaktır. Belki bazı projeler için geçerliydi ve diğerlerinin parodisinde biraz komiklik sağladı ama şimdi Mephisto gerçekten masada olduğuna göre, MCU’ya gerçekten biraz katkıda bulunabileceği açık.

Editör: Doruk Adakoğlu – 20.10.2022

Rapor Et

Uzman

Doruk Adakoğlu tarafından yazıldı

Ankara Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu. Serbest çevirmen, yazar ve editör.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Kültün Dini ve Toplumsal Boyutları

    James Webb Uzay Teleskobu, Bu Kez Yaratılış Sütunlarını Görüntüledi