içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Felsefede Ruh Kavramı

Tarihi kaynaklar, en ilkel gruplardan tüm toplumlara değin ruh kavramının farklı isim ve kavramlarla var olduğuna işaret eder. Günümüzde ise bilimsel olarak ruhun varlığı kanıtlanmış değil.  Ruhun bilimsel bir dayanağı yoktur ve 21 gram ağırlığında olduğu iddiası da doğrulanamamıştır. İnsanların öldükten sonra hafiflediği? ve kütle kaybı yaşadığı bilimsel olarak kanıtlansa da bu hafifliğin 21 gram olduğu bilimsel deneyle ölçülememiştir. İnsanın varlığını sorguladığı andan günümüze ruh kavramı hala insanların aklını kurcalamaktadır. Ruh üzerine ise en çok antik Yunan felsefesinde düşünülmüştür. Ruh, antik Yunanca’da, “psykhe” kelimesinden türemiştir. “Nefes, soluk almak, üflemek” fiilinden türeyen bu kelimenin ilk anlamı ise nefestir. Felsefe tarihine bakıldığında filozofların Psykhe üzerine çok fazla düşünce geliştirdiği ve çeşitli bakış açılarıyla ele alındığı görülmektedir.

Antonio Canova, Eros ile Psykhe, 1793

Felsefe Öncesi Dönemde Ruh

Homeros’a göre psykhe’nin “yaşam ilkesi” ve “hayalet” olmak üzere iki anlamı vardır. Bir kahraman öldüğünde ağzından çıkıp giden “yaşam soluğudur”. Homerik metinlerdeki kavramlarda psykhe hiçbir şekilde psikolojik anlam taşımaz. Ayrıca, Homeros’ta psikolojik kavramlar çeşitlidir. Thumos, nous ve menos gibi bu kavramlar çok daha sonrasında psykhe kavramı içinde bütünleşir. Homerik metinlerde psykhe kelimesinin, kişinin ölüm anında veya hayati tehlikesinin olduğu durumlarda kullanılması oldukça dikkat çekicidir. Achilles, savaşta psykhe’sini riske attığını söyler. İnsanlar bayıldığında psykhe’lerinin bedenlerinden çıktığı bahsedilir. Kişi yaşamını yitirdiğinde psykhe’si ağzından, göğsünden, uzuvlarından çıkarak bedeni terk eder ve ölüler ülkesi Hades’e ulaşır. Burada Psykhe; bilinçten, farkındalıktan, özgür irade ve hafızadan yoksun olarak var olur. Buradaki psykhe kavramı açıkça nefes almak fiili ile ilişkilidir. Homerik psykhe, yaşamın temeli ve vazgeçilmez unsuru olmuştur. Homeros dışında ünlü Antik Yunan şairi Pindaros ise “her insanın bedeni ölümün güçlü çağrısına boyun eğer. Ancak yaşamdan geriye bir hayal (eidolon) kalır.” sözleriyle psykhe’yi ifade etmiştir. Orfizm’de psykhe’ye yeni bir “soluk” getirilmiştir. Orphik epiklerde psykhe, rüzgârda taşınan ve kişinin doğduğu anda içine nüfuz eden bir kavram olarak karşımıza çıkar. Bu ezoterik öğretide ölüm, ruhun özgürlüğüne kavuşmasını sağlar.

Sokrates Öncesi Dönemde Ruh

Thales, evrendeki tüm varlıkların tek bir yapıtaşından, sudan oluştuğunu öne sürmüş ve her şeyin bir ruhu olduğuna inanmıştır. Anaksimandros, öz fikrini geliştirerek her şeyin kendisinden meydana geldiği ilk öz, “arkhe” kavramını ortaya atmıştır. Anaksimenes’te psykhe’yi “bedeni bir arada tutan ilke” şeklinde görürüz. Ruh kavramı Pythagorasçıları da etkilemiştir ve ruh, geçmiş yaşantısındaki günahları temizlemek için dünyaya gelmiştir. Onlara göre beden ruhun adeta bir hapishanesidir. Pythagoras doktrininde ruhun göç etmesi tamamen arınana kadar devam eder.  Sokrates öncesi dönemde İyonya ve Elea sistemlerinde de ruh kavramı üzerine kafa yorulmuştur. Thales’in aksine Herakleitos insan ruhunun ateşten oluştuğunu düşünmektedir. Parmenides, evrende hiçbir şeyin değişmediğini öne sürerek parça-bütün ilişkisinden ruh kavramına bakmıştır. Empedokles, ruhun sevgi ve nefretin gücü sayesinde dengede kaldığını düşünmüştür.  Filozof, sürgün edilen ruhların insanlar arasına hekim, lider, şair veya kâhin olarak geri geleceğine inanır. Empedokles ve Lukretius gibi Atomcular da ruh kavramına önem vermiştir. Atomculara göre bedeni harekete geçiren ruhtur. Birey, ahlaklı yaşadığında beden ve ruh sağlığının da iyi olacağını söylemişlerdir.

Sokrates’in Ruh Kavramı

Sokrates ise insanı ruh ve bedenden oluşan bileşik bir varlık görür. Ona göre gerçekte var olan şey ruhtur. Beden ise her zaman ruhun hizmetindedir ve tinsel değerleri gerçekleştirmek için beden bir araçtır. Tanrıyla insan arasındaki bağın kökenidir ruh. Ruhumuzun doğası Tanrı’nınkini yansıtır. Ona göre tanrı kötü olamaz ve içinde daima iyiliği barındırır. Dolayısıyla insan ruhu da iyiliği ve erdemi (areté) içinde barındıran Tanrı’dan bir parçaydı. “Areté” yani erdem kavramı Sokrates öncesine kadar utanma duygusunu ve adaletli olma gibi anlamlarda kullanılmıştır. Fakat Sokrates’ten itibaren erdem, bedendeki nitelikli ruhu temsil etmeye başlamıştır. İnsan yalnızca, Sokratik ruh kavramının da temelini oluşturan erdemle hayattaki amacını bulabilir ve ne için var olduğunu öğrenebilir. Apollon öğretisindeki “Kendini Bil”, Sokrates’te “Ruhunu Mükemmelleştir” (Tes Psukhes) söylemiyle yeniden ele alınır. Ona göre kişi önce kendi ruhunu tanımalıydı. Çünkü bir kişi kendi ruhunu tanımazsa doğayı anlayamazdı. Sokrates’e göre ruhun mükemmelleşmesi, bedenin ruhun kontrolü altına girmesi ve ruhuna uygun hayat sürmesi demektir. Ayrıca, Sokrates’in ruhunu bil minvalindeki bu öğretisi Buddha’nın ruh öğretisi ile benzetilir.

Platon’un Ruh Kavramı

Platon’a göre ruh, tanrısal bir kaynaktan çıkmış ve idealar dünyasından yeryüzüne inmiştir.  Bozulmadan kalan, değişmeyen, yok olmayan, ölümsüz bir özdür bedenin aksine. Gerçeğin bilgisine beden değil ruh ulaşır. Bilgelik, adalet, ölçülülük ve cesaret gibi dört erdemi de bünyesinde barındıran yine ruhtur. Ruh bedenden önce yaratıldığından ona hâkim olur. Platon’un ideal toplumunda da ruh önemli bir yer teşkil eder. Ruhun yapısını ve idealarla olan ilişkisini Timaios adlı eserinde anlatır. Bu eserinde öncelikle evrenin oluşumuna değinir ve daha sonrasında ruhtan bahseder. Ruhun oluş sırası ve görevlerini açıkladıktan sonra da oluşma süreci anlatılır. Genel anlamda Platon’un ruh anlayışında bilgi, ahlak ve ölüm sonrası yaşamla ilgili sorunlar tartışılır.

İlgilenenler için okuma önerileri:
Erwin Rodhe, Psykhe – Yunanlarda Ruhlar Kültü ve Ölümsüzlük İnancı. Pinhan Yayıncılık.
Zeynep Berke, Mitolojiden Felsefeye Anti Yunan’da Ruh ve Ölümsüzlük, ISBN: 978-625-7687-13-3
Platon, Timaios 

Editör: Astropower – 15.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

Moonlighter tarafından yazıldı

Makale YazarıYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Homeros ve Pindaros ruhun sadece yaşam soluğu, nefes olduğunu başka değerlerden eksik olduğunu söylemiş. Orfisizm de ruh başka değerleri kazanmaya başlamış. Thales, Anaksimenes ruha ilke katmış. Pythagorasçılar ruha din kavramı katmış. Atomcular, Ruha ahlakı eklemiş. Sokrates ruhu ilahlaştırmış beden onun hizmetkarı demiş. Platon ise ruhun tanrının parçası olduğunu söyleyerek ruhu Tanrısallaştırmış. Bizim ruh giderek Tanrı olmuş ve ölümsüzleşmiş. Çok kaliteli ve açıklayıcı bu içeriğinizle ruhun evrimini açıkça anlıyorum ve tebrik ediyorum emeğinize sağlık muhteşem.

    Yunan Mitolojisindeki Tanrıça Kaosu

    Video Oyunları Oynamak Sizi Daha Akıllı Yapabilir!