içinde

MuhteşemMuhteşem ÜzgünÜzgün İnanılmazİnanılmaz

Vicdan Üzerine

Geçtiğimiz aylarda yüzyılın savaş suçunu hastane bombalayarak işleyen İsrail, insanlık değerlerini ve hukuku hiçe saydı. Bu hamlenin ne kadar insanlık dışı olduğunu kendileri de bildiğinden her ne kadar yalanlasalar da Filistinlileri “mow the lawn” “çim biçmek” tabiri ile katleden bu devlete nasıl tepki gösterilmesi gerektiği açık ve belirgin.

Gazze Sağlık Bakanlığına göre 141 yıllık El-Ahli (Baptist) hastanesinde 600’den fazla Filistinli sivil hayatını kaybetti. Bu katliam birçok ülkede yankılandı ve İsrail elçiliklerine protestolar yapıldı. Bölgesel yardımlara izin verilmeyerek, elektriği suyu keserek ve gıda yardımlarını bloke ederek daha çok masum insanın ölümüne sebep olmayı hala sürdüren İsrail, daha sonra Gazze şeridinde hastane enkazı altında kalan yaralıları kurtarmak için çalışan arama kurtarma ekiplerine hava saldırısı düzenledi.

Görülen faciaya “sadece başlangıç” ifadesini kullanan İsrail Başkanı Netanyahu‘ya desteğini çekinmeden belli eden ABD başkanı Joe Biden’ın Filistin, Mısır ve Ürdün başkanlarıyla yapılması planlanan görüşmesi ise askıya alındı.

Ardı ardına gelen ve “soykırım” kelimesi kullanılsa hiç sırıtmayacak felaketlere sebep olan bu devletin neredeyse her hareketinin yanına kar kalması, kendilerince bir suçluyu öldürmek adına yüzlerce masumu katletme politikası insanlık ile uzaktan yakından bağdaşmayacak derecede. Zira kreşleri bombalamanın, yolda yürüyen silahsız bir masumu sırtından nişan almanın ve katletmenin, ekmek fırınlarını yerle bir etmenin ve daha nice örneğin herhangi bir kelime ile tanımlanamayacak kadar vahşet dolu olduğuna her geçen gün bir haberle, bir son dakika gelişmesi ile şahit oluyoruz. Bu durumun ateşkes gerektirdiğini savunan yüz binlerce insan da soluğu Londra meydanında alarak taraflarını belli etmekte çekinmediler hatta bu kişiler arasında İngiltere ana muhalefet İşçi Partisi eski lideri de yer aldı.

Bu gelişmeler, ya bazı kulak tıkamaları, görmezden gelmeleri ya da bu vahşetin karşısında durmanın gerekliliğini içselleştirmiş, vicdanının sesine kulak veren birçok ismin desteğini beraberinde getirdi. Örneğin Amerikalı şarkıcı-söz yazarı Kehlani, devam eden İsrail saldırganlığının ortasında Filistin’e tam destek ve dayanışma göstermek için bu süreçte Instagram sayfasını kullanan başlıca uluslararası ünlülerden biriydi ve halen paylaşımlarına devam ederek duruşunu devam ettiriyor. Şarkıcı, Instagram’da yayınlanan bir hikayede “Filistin’i özgür bırakın ” söylemlerini paylaştı. Bu ünlü isimlerin duruşları birçok insan için de farkındalık oluşturacağından büyük önem taşıyor fakat bu devasa ve korkunç sistem her ne kadar ünlü ve etkili olsalar dahi kararlı duruşu sergileyen futbolcu, model, sanatçılar ve medyatik isimleri geri plana atmaya, kariyerlerini baltalamaya, seslerini kısmaya çalışmakta.

(Umudunuzu kaybetmeyin. İsrail yetkilileri yalan söylüyor, sözlerini geri alıyor ve tweetleri silip yeni söylemler ve gruplar kurguluyorlar. Bu tek bir şey anlamına geliyor: propaganda savaşını kaybediyor ve bunu çok iyi biliyorlar. Farkındalık yaymaya devam edin.)

Her ne kadar geri plana atılmaya çalışılsalar da, birilerinin bir yerlerde gerçek kaynaklardan bir haber okuması, bir enkaz görmesi belki de doğrunun yanında olmasına olanak sağlayabilir. Bu isimlerden biri de Psikoterapi alanında birçok çalışmaları olan Yahudi asıllı Gabor Mate. Kendisi bu sarmalın içinde büyüyüp sorgulayıp vicdanının sesine kulak verenlerden:

Yahudiliğinden İsrail sebebiyle utanarak büyüyen ve siyonist rüyasının nelere mal olduğunu bizzat Filistin’de harabeye dönmüş onlarca yeri gördükten sonra adeta “Zulüm bizdense ben bizden değilim” kaftanını üzerine almış Psikoterapist Gabor Mate, bu felaketle yalnızca Filistinli insanların değil, 1982’de 20 bin Lübnanlı sivilin de öldürüldüğünü belirtiyor. Ve ekliyor: “Hamas’ın İsrail’e roket attığı doğru mu evet, desteklemiyorum da, ama Hamas’ın yaptığı şeylerin en kötüsünü düşünüp bunu binle çarpmak bile İsrail’in zulmüne denk gelemeyecektir.”

“Mesele Filistin yanlısı olup olmadığınız değildir, mesele adaletten, özgürlükten ve doğrudan yana olup olmadığınızdır”

Zira dünya üzerinde politik-siyasi hiçbir dava, hiçbir mesele masum insanları, kadınları, gece uyurken hayatını kaybederlerse kimlikleri belli olsun diye ellerine ismi yazılan bebekleri katletmeyi meşru kılmamalı. Umarız bir gün susturulan, acısı duyulmayan veya özgürlükten ümidini kesen bu insanların sesi bir yerde yankılanabilir.

Editör: semra – 14.11.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

bengysu tarafından yazıldı

bazen yazar, çoğu zaman çizer

TestçiMakale YazarıListe UstasıYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    İnsanlığı Tanıştıran Meta: Kitle İletişim Araçları

    İnsani Virüs: Damgalama