içinde

Stres: İnsanın Ruhundaki Hastalık

Sanayi Devri ile birlikte köyden şehre göçün yaygınlaşması, şehirleşme ve insan nüfusunun artmasıyla birlikte insanların günlük yaşamda birden fazla eylemleri aynı anda yönetebilmesini zorunlu kılmıştır. Bunun sonucu olarak yoğun iş ve gündelik yaşam temposu insanlarda psikolojik olarak stres yaşamalarına sebebiyet vermektedir. Peki gündelik yaşamı olumsuz etkileyen stres nedir ve insanlar üzerindeki etkileri nasıl oluşmaktadır?

Algılanan kontrol eksikliği, yüksek seviyede stresle ilişkili bir kavramdır. Teoriyi ortaya atan doktor Robert Sapolsky yaptığı deneylerden birinde bunu babunlar aracılığıyla açıklamıştır. Babunların da tıpkı insanlarda olduğu gibi hiyerarşik sosyal yapıları vardır. Kan örneklerini inceleyerek ve stres hormonlarının seviyesi üzerine çalışarak, sosyal açıdan en aşağıda bulunan primalitlerin baştaki seçkin babunlara göre çok daha fazla stres içinde olduğunu saptamıştır. Benzer bir diğer Whitehall araştırması sırasında İngiltere’de ofis ortamındaki konumuna göre insanlarda aynı tavırların sergilendiği görülmüştür ve fizyolojik açıdan önemli gelişmeler olmuştur.

Bilindiği gibi insan vücudu tepkilere önceden belirli stresli reaksiyonlar verir. Kontrol eksikliği de bu algılanan tepkilerden biridir. Bu yüzden düşük sosyoekonomik durumun ve kontrol eksikliğinin stresi arttırması durumu ortaya çıkmaktadır. Doktor Sapolsky de yaşanan gelişmelerle ilgili birtakım öneriler getirmiştir. Hayatınızın bir kısmını geri alabileceğiniz kısımlarına bakın. Kendi kendinizin patronu olun. Bu belki futbol takımının antrenörü olmak, apartmanda yönetici olmak, hatta bitirince kontrolün sizde olduğunu hissedeceğiniz, sizi strese sokan bir etkinlik olabilir. Kısacası plan ve kontrolün sizde olacağı bu etkinlerler sayesinde algılanan kontrol, stresle baş etmenizi sağlayabilir.

Stresle baş etmenin yollarından biri de iyimserliktir. 1990 yılında yayınlanan “Patch Adams” filminde gülmenin kesinlikle en iyi ilaç olduğunu savunulmuştur. Çünkü çoğu çalışma keyifli olmanın ve iyimserliğin stresi azalttığını ortaya koymuştur. İyimser bir bakış açısı geliştirmek stresle baş etmenin önemli yollarından biridir.

Stresle başa çıkmanın yollarından bir diğeri de sosyal destektir. Bu yol stresi ortadan kaldırmada kullanılan en önemli yollardandır. Çünkü derin bir bağlanmışlık, acılı ve zorlu işleri insanlar için başkalarıyla paylaşma ihtiyacını ortaya çıkarır. Yaşanılan kötü duyguların kişiyi yalnızlığa mahkum etmekten kurtarır. Böylece kontrol ve iyimserlik algıları gelişir. Aynı şekilde destekleyici topluluklar daha iyi bir yeme, egzersiz ve uyku düzeniyle de doğrudan bağlantılıdır. Stresle baş etme konusunda olumlu sonuç verdiği araştırmalarla kanıtlanmış sosyal destek çeşitlerinin içinde evlilik, kedi, köpek gibi evcil hayvanlar ve yakın arkadaşlar yer alır.

Sosyal destek iyimserlik ve algılanan kontrol stresle baş etme açısından oldukça yararlıdır. Bu baş etme yöntemleri stresi azaltır. Fakat bazen strese neden olan unsurlar kaçınılmazdır. Dolayısıyla onlarla baş etmek için onları basitçe yönetmek gerekir. Dolayısıyla yeni bir kavram günyüzüne çıkar. O da stres yönetimidir.

Stres yönetiminin birçok yolu vardır. Onlardan biri de egzersiz yapmaktır. Egzersiz yapmak kalp – damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Çünkü egzersiz beyin damarlarını sağlamlaştırarak beynin, kalbin ve kan damarlarının sağlıklı olmasını sağlar. Bu aynı zamanda nörojeni arttırarak yeni sinir hücreleri üretilmesini sağlar. Günde yalnızca 20 – 30 dakika egzersiz yapmak, kalp ve damar sağlığında istenen etkiyi yaratmak için yeterlidir. Özellikle gerginliği azaltmak için yapılan düzenli egzersizlerin iyi şekilde planlanması gerekir. Bu durumun sebebi ise egzersize vakit ayırmak için strese sebep olan çoğu etken kenara itilmesi gerekmesidir.

Stresi azaltma yollarından bir diğeri de meditasyondur. Meditasyon stresin kalp damar yollarında yarattığı olumsuz etkileri azaltmada önemli etkileri vardır.

Dini inanışlar ve inançlar stresi azaltmada etkili bir faktördür. Stres yönteminin dini inanış ve inanç kısmı daha yaygın ve sağlıklı bir yaşam biçimiyle ilişkilendirilebilir. Çünkü çok miktarda alkol ve sigara tüketimi çoğu büyük dinleri tarafından hoş karşılanmaz. İnanca dayalı stres yönteminin bir diğer yönünü de ibadet edilen yerlerle ilişkilendirilen sosyal destek oluşturur.

Stersle baş etmenin bir diğer yöntemi de zihinsel esnekliktir. Zihinsel esneklik, bir an durup strese yaklaşımı yeniden gözden geçirmeyi sağlar. Huzur duası buna örnektir. On iki adımlık programlarda sıklıkla kullanılan bir mantra şöyle seslenmektedir: “Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için huzur, değiştirebileceklerim için cesaret ve aralarındaki farkı kavrayabilmem için akıl ihsan eyle. ”

Sonuç olarak;  insanların olay ve durumlara bakış açısını değiştirmesi, vücudun strese neden olan durumları algılaması, insanların nelerin  strese soktuğu ve o strese nasıl tepki verdiği konusunda büyük fayda sağlar. Söz konusu noktada insanlar genellikle o konuya takılı kalıp ilerleyememe kısmında problem yaşar. Dolayısıyla zihinsel esneklik tedavi için mühim bir yoldur. İnsanların stresten uzak durmasının en önemli yolu ise konu üzerine yoğun düşünmekten uzak durmaktır.

Editör: Nur Bersun Aynur – 02.10.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Otonom Sinir Sistemi ve Duyguların Fizyolojisi

    Eris Varyantı | Bizi Neler Bekliyor?