içinde ,

Samanyolu Çekirdeğinde Şaşırtıcı Bükülme | MIT Fizikçileri Keşfetti

MIT fizikçileri Samanyolu‘nun dönüş eğrisinde karanlık madde anlayışımızı zorlayan şaşırtıcı bir bükülme keşfettiler. Galaksi boyunca yıldızların hızını takip ederek, galaktik çekirdekte potansiyel bir karanlık madde açığını ortaya çıkardılar.

Geleneksel olarak gökbilimciler galaksinin dönüşünden karanlık maddenin sorumlu olduğuna inanıyorlardı. Yine de yeni analiz, Samanyolu’nun çekim merkezinin daha önce düşünülenden daha hafif kütleli olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.

Karanlık maddenin rolü

Peki, karanlık madde nedir? Bilim insanları bunun evrendeki varsayımsal bir madde olduğuna inanıyor çünkü galaksilerin neden bu şekilde döndüğünü açıklıyor. Karanlık maddenin ışıkla etkileşime girmeyen parçacıklardan oluştuğu düşünülüyor, bu da onları doğrudan görmeyi imkansız kılıyor. Karanlık maddeyi tespit etmenin tek yolu, yıldızlar ve galaksiler gibi görünür maddeler üzerindeki kütleçekimsel etkileridir.

Ekip Gaia ve APOGEE araçlarından elde edilen verileri analiz etti. Gaia, Samanyolu galaksisi boyunca 1 milyardan fazla yıldızın kesin konumunu, mesafesini ve hareketini izleyen yörüngede dönen bir uzay teleskobu, APOGEE ise yer tabanlı bir araştırmadır. Bilim insanları, Gaia’nın galaksideki en uzak yıldızlar da dahil olmak üzere 33.000’den fazla yıldızla ilgili ölçümlerini analiz ederek, galaksi merkezinden uzaklığı göz önüne alındığında her bir yıldızın dairesel hızını belirlediler.

Daha hafif bir galaktik çekirdek

Galaksi merkezinden belirli bir mesafede maddenin ne kadar hızlı döndüğünü temsil eden bir dönüş eğrisi oluşturmak için her yıldızın hızını mesafesine karşı çizdiler. Ekip, dış yıldızların beklenenden biraz daha yavaş döndüğünü ve bunun da daha hafif bir galaktik çekirdeğe işaret ettiğini buldu.

MIT’de fizik profesörü olan Lina Necib, “Gördüğümüzde gerçekten şaşırdığımız şey, bu eğrinin belirli bir mesafeye kadar düz kalması ve sonra düşmeye başlamasıydı” diyor. “Bu, dış yıldızların beklenenden biraz daha yavaş döndüğü anlamına geliyor, ki bu çok şaşırtıcı bir sonuç.”

Ekibin sonuçları Monthly Notices of the Royal Astronomical Society Journal‘da rapor edildi.

Samanyolu’nun dönüşü kısmen diski içinde dönen tüm madde tarafından yönlendirilir. 1970’lerde gökbilimci Vera Rubin, galaksilerin yalnızca görünür madde tarafından yönlendirilemeyecek şekilde döndüğünü gözlemledi. Rubin, başka bir tür görünmez maddenin uzaktaki yıldızlar üzerinde etkili olarak onlara ilave bir itici güç sağlaması gerektiği sonucuna vardı. O zamandan beri gökbilimciler uzak galaksilerde karanlık maddenin varlığını destekleyen benzer eğriler gözlemlediler. Gökbilimciler ancak son zamanlarda galaksimizdeki dönüş eğrisini yıldızlarla haritalandırmaya çalıştılar.

Ekip, 33.000’den fazla yıldızın kesin mesafelerini belirledi ve Samanyolu boyunca yaklaşık 30 kiloparsek’e dağılmış yıldızların 3 boyutlu bir haritasını oluşturdu. Daha sonra bu haritayı, galaksideki diğer tüm yıldızların dağılımı göz önüne alındığında herhangi bir yıldızın ne kadar hızlı hareket etmesi gerektiğini simüle etmek için bir dairesel hız modeline dahil ettiler. Yeni eğrinin dış uçta beklenenden daha güçlü bir şekilde düştüğünü gözlemlediler ve bu da Samanyolu’nun çekirdeğinin daha önce tahmin edilenden daha az karanlık madde içerebileceğini düşündürdü.

Necib, “Bu sonuç diğer ölçümlerle gerilim içinde,” diyor. “Bu sonucu gerçekten anlamanın derin yansımaları olacaktır. Bu, galaktik diskin kenarının hemen ötesinde daha fazla gizli kütleye ya da galaksimizin denge durumunun yeniden gözden geçirilmesine yol açabilir. Gelecek çalışmalarımızda Samanyolu benzeri galaksilerin yüksek çözünürlüklü simülasyonlarını kullanarak bu cevapları bulmaya çalışacağız.”

Editör: semra – 04.02.2024

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Taraftar

semra tarafından yazıldı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

      Airbus ZEROe’nin Yol Haritasında Önemli Bir Adım Attı

      İnsani Duygular Sergileyen Dünyanın İlk Yapay Zeka Çocuğu