içinde

Kriz Ve Paylaşım Ekonomisi

Büyük, iddialı, kallavi sözler söylemeye, ‘yandık, bittik’ demeye veyahut ‘büyüyoruz, gelişiyoruz’ gibisinden muhtelif bir şeyler yazmaya gerek olmadığını düşünüyor, dolayısıyla suyu bulandırmamayı tercih ederek içinde bulunduğumuz ‘sosyoekonomik kriz‘e kriz demek istiyorum. Çünkü, böyle dönemlerde doğruyu söylemek bence yapılacak en önemli şeylerden biri.

Keza ülkemiz, kim ne derse desin, hem sosyolojik hem de ekonomik açıdan son beş yılın en kötü dönemini yaşıyor. Bu afaki bir söylem değil.

İstatistik ve veri bilimine dayalı araştırmalardan yola çıkılmış bir tespit. Çünkü, hepimizin haberdar olduğu TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu) sadece genel fiyatların artış hızını yani enflasyonu açıklayan bir kurum değil. Burada ayrıca demografik ve sosyolojik bilgilere de erişilebiliyor. Ama bu bilgiler yeterli değil. Toplumun istek ve ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığını ya da bir konu özelinde ne düşündüklerini tespit edebilmenin bir yöntemi olarak anket, saha araştırma şirketlerinin de bilgilerinin bu çıkarımı yapmakta pay sahibi olduğunu belirtir.

Özetle hem devletin resmi kurumundan paylaşılan bilgiler hem de araştırma şirketlerinin yayınladığı anketlerden neredeyse son beş yılın en kötü sosyoekonomik ortamına girdiğimizi anlıyoruz.

Pekala, bu zamanda ne yapmalı?

Oturup halimize ağlamayacağımız için çevremde hep bu konu üzerine düşünüp tartışıyoruz. Böyle bir dönemde özellikle düzenli gelir elde etmenin kaçınılmaz olduğunu inkar etmeden, yeni bir model ile tabiri caizse krizi fırsata nasıl dönüştürebiliriz onu teati ediyoruz.

Dost meclisinde en öne çıkan başlık ‘paylaşım ekonomisi’ oldu. Paylaşım ekonomisi, monopol (tekel) idareyi aşan ve tek bir kişi veya azınlığın kişi başına düşen milli gelirden çok pay almasındansa bunun yerine az kazanç ile çok kişinin emeğine katkı yapan bir ekonomik model bu. Daha doğrusu, ülke geneline yaygınlaşmasıyla son zamanlarda gündeme gelen ‘çöken orta sınıfı’ tekrar canlandırabilecek, gelir adaletsizliğinin önüne geçerek siyasiler tarafından söylenen yalanların aksine doğru bir şekilde uygulandığında milli geliri tabana yayabilecek bir araç olarak öne çıkıyor. Bu aracın bir ayağını hem ‘halka arz‘ hem de ‘kitlesel fonlama’ oluşturuyor. Yerelde bunun gibi bir modeli ödünç alma veya kısmi zamanlı kiralama (araç kiralama hizmeti) şeklinde şimdiden görmeye başladık. Ama paylaşım ekonomisinin asıl yaratmak istediği değer, bir kişinin önemli olabilecek bir projeye 100 lira yatırım yapması değil, yüz kişinin söz konusu projeye 1 lira yatırım ile o projenin çok daha başarılı ve katkılı olmasını sağlamak. Bu yöntemle hem kitlesel hareketi, ekonomik kalkınma, canlandırmak hem de toplumsal adaleti, güveni artırmak mümkün.

Krizin kendisi değil uzun yıllara yayılan etkilerinden korkmak gerek. Çünkü ekonomik krizler önemli ölçüde toplumun sağlığını etkiliyor. Bu durum gıdada gözle görülür bir hal aldı. Maliyetlerin artması tüketicileri ucuz gıdaya yönlendirirken, üreticileri de sağlıklı olmayan, yapay içerikli katkı maddelerini kullandırmaya sevk ediyor. Kaldı ki günlük tüketilmesi elzem olan yiyeceklere erişim ne kadar zorlaşırsa önümüzdeki yıllarda sağlık problemlerinde de  o kadar artış söz konusu oluyor. Bunu bir de ruh sağlığı takip ediyor.

Haziran 2022 yılında yapılan bir araştırmaya göre Dünya’da en ‘sinirli ve öfkeli’ ülkeler sıralamasında Türkiye 2. sırada yer aldı. Yine bir başka veri olarak, Dünya Mutluluk Endeksi 2022 raporu, Türkiye’nin  geçen yıla göre 8 basamak daha gerileyerek 150 ye yakın ülke içerisinden 112. sırada olduğunu gösteriyor.

Paylaşım ekonomisi belki de krizden olabilecek en az hasarla çıkmak için bir fırsat. En azından üzerine düşülüp fikirler geliştirilmesi gereken bir mesele.

Nihai, ünlü roman serisinde geçen meşhur bir söz ile bitireyim. “Birimiz hepimiz; hepimiz birimiz için”

Editör: İlkem Baydarlı – 18.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Meraklı

Muhammed Bayar tarafından yazıldı

Makale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

      Mısır Firavunu II.Pepi, Kölelerini Sinek Tuzağı Olarak Kullanmak İçin Balla Kapladı

      Stephen King Evreninin Bağlantıları