içinde

Hangisi Daha Tehlikeli? Zihinsel Ruminasyon ve Fiziksel Ruminasyon

Ruminasyonun genel tanımı

Kökeni Latince Rumen kelimesinden gelmektedir. Rumen geviş getiren hayvanlarda sindirilen besinlerin bakteriyel fermantasyona maruz kaldığı midenin ilk bölümüdür.

Ruminasyon veya geviş getirme, ineklerin daha önce yedikleri yemi rumenlerinden tekrar ağızlarına getirerek çiğneme işlemidir. Rumendeki büyük partikül parçaları retikulorumen tarafından seçilerek daha küçük partiküllere ayrılması için tekrar ağıza gönderilir, böylece yemlerin yüzey alanı artmış olur. Bu fiziksel işlem sayesinde yemlerin sindirilme dereceleri artar ve daha fazla kuru madde tüketimi gerçekleşir. Ruminasyon işlemi gerçekleştikçe tükürük oluşumu artar. Bir süt ineği gün içinde 100- 190 litre tükürük üretir. Tükürüğün rumeni tamponlamak gibi önemli bir görevi vardır. Tükürük içerdiği sodyumbikarbonat sayesinde rumen pH’sındaki dalgalanmanın minimize edilmesine yardımcı olur.

Zihinsel  Ruminasyon

Psiliyatride kabaca “zihinsel geviş getirmek” olarak tariflenen kelime literatürde ilk kez 1960 yılında obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ile çalışmalar yapan Ingram tarafından OKB’den ayrı bir fenomen olarak kompülsiyon olmadan düşünce düzeyindeki patolojiyi işaret etmek için kullanılmıştır.

Hiç aklınızın “sıkışmış” olduğunu ve aynı olumsuz şeyleri tekrar tekrar düşünüp durduğunuzu hissettiniz mi? Gece yastığa başınızı koyduğunuzda keşke şunu deseydim, keşke bunu yapmasaydım diye kara kara düşündüğünüz anları çok yaşar mısınız? Basitçe, olumsuz düşünceleri sürekli olarak zihinde tekrar etmeye ruminasyon diyoruz. Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre ruminasyon, diğer zihinsel aktivite biçimlerine müdahale eden, aşırı, tekrarlayan düşünceler veya temalar içeren takıntılı düşünme olarak tanımlanıyor.

Yani ruminasyon bozukluğundan muzdarip kişiler de tıpkı hayvanların geviş getirmesi gibi olumsuz düşünceleri tekrar tekrar zihinlerine getirip düşünmekten kendilerini alıkoyamıyorlar. Bozuk bir plak gibi aynı şeyleri zihinlerinde tekrar tekrar dinliyorlar.

Araştırmalar ruminasyonun pek çok olumsuz etkisi olduğunu gösteriyor. Ruminasyonun depresyon ,anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, aşırı yeme, aşırı içme gibi psikolojik problemlerle ilişkili olduğu görülüyor. Ruminasyon, bu durumların gelişimi için bir risk faktörü oluşturuyor. Yale Üniversitesi’nden Prof.Dr.Nolen Hoeksema’nın araştırmasına göre, insanlar depresif bir ruh halindeyken ruminasyon yaptıklarında, geçmişte başlarına gelen olumsuz şeyleri daha çok hatırlıyorlar. Mevcut yaşamlarındaki durumları ve olayları daha olumsuz yorumluyorlar ve gelecek için daha umutsuz oluyorlar. Ruminasyon sonucunda, bir problemle o kadar meşgul oluyoruz ki sorun çözme yetilerimizi kaybediyoruz. Sonuç olarak bu olumsuz düşünceler döngüsünü bir türlü kıramıyoruz.

Bir ruminasyon alışkanlığı, depresyonu uzatabileceği veya yoğunlaştırabileceği ve aynı zamanda duyguları düşünme ve işleme yeteneğinizi bozabileceği için zihinsel sağlığınız için tehlikeli olabilir. Ayrıca kendinizi izole hissetmenize neden olabilir ve çevremizdeki insanları uzaklaştırabilir.

Ruminasyon, bireylerin romantik ilişkilerini de olumsuz yönde etkiliyor. Yapılan bir araştırmada, ruminasyon eğilimi fazla olan bireylere ilişkilerini tehdit eden olaylar hatırlatılıyor. Sonuç olarak bu kişilerin partnerleri hakkındaki olumlu duygularını sürdürmelerinin güçleştiği görülüyor. Ruminasyona eğilimi daha az olan bireyler, ilişkide yaralayıcı bir durum yaşandığında partnerlerine olan olumsuz duygularını etkisiz hale getirebiliyor ve olumlu duygularını sürdürebiliyorlar. Sosyal ilişkilerinde sözlü olarak ruminasyon yapan bireyler, sohbet esnasında aldıkları destek olumlu da olsa olumsuz da olsa sonrasında daha fazla ruminasyon yapıyorlar. Bireyler, sözlü olarak ruminasyon yaptıklarında arkadaşlarından bekledikleri gibi olumlu bir destek almadıklarında arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde endişeli ve tatmin olmamış hissedebiliyorlar.

Peki ruminasyon ile nasıl başa çıkabiliriz?

1. Öncelikli olarak ruminasyona iten tetikleyici durumlardan kaçınmak önemli. Bir şarkı size kötü hissettiriyorsa o şarkıyı dinlemeyi bırakmalısınız. Bir insan ile sürekli olumsuz şeyler üzerine konuşuyor, onunla vakit geçirdikten sonra kendinizi daha önce olduğunuzdan kötü hissediyorsanız ilişkinizi gözden geçirmelisiniz.

2. Doğada zaman geçirebilirsiniz. 2014 yılında yapılan bir çalışmada, 90 dakikalık yürüyüşün ardından bireyler ruminasyon semptomlarında azalma olduğunu belirtiyorlar.

3. egzersiz yapmanın ruh sağlığına iyi geldiğini kanıtlayan birçok çalışma bulunuyor. 2018 yılında yapılan bir çalışmada tek bir egzersiz seansının bile ruminatif düşünceleri azalttığı görülüyor.

4. meditasyon yapmak ruminasyonu azaltıyor. Meditasyon aracılığıyla zamanla otomatik düşünceler üzerinde kontrol sağlayıp ruminasyonu azaltmak mümkün.

5. Dikkat dağıtmak ruminasyonu durdurmanın diğer bir yolu. Gençlerle yapılan bir çalışmada kısa bir dikkat dağınıklığının veya farkındalık döneminin bile gençleri ruminasyondan çıkarmaya yardımcı olduğu görülüyor.

6. Ruminatif düşüncelerin gerçekliğini ve zararını sorgulamak, ruminasyonu azaltabiliyor. Olumsuz bir sonuca vardığınızda sizi oraya neyin götürdüğünü sorgulamaya çalışın. Başlangıçta da düşünceleriniz böyle miydi yoksa bütün gün aynı konu üzerine düşüne düşüne en sonunda şu an olduğunuz en olumsuz noktaya mı vardınız?

7. Prof. Hoeksema ruminasyonu durdurmak ve en aza indirmek için 2 adımdan bahsediyor: Birincisi zihni ruminasyondan uzaklaştırmak için olumlu düşünceleri besleyen faaliyetlerde bulunmak. Örneğin; kitap okumak, meditasyon yapmak, yürüyüşe çıkmak gibi. İkinci adım ise problem çözme adımı. “Neden böyle oldu? Bu neden benim başıma geliyor?” gibi soyut düşünceleri somut adımlara çevirebilmek ruminasyonu azaltıyor.

Bu adımları uyguladıktan sonra hala ruminasyon ile başa çıkamıyorsanız bir ruh sağlığı uzmanından yardım almanız faydalı olabilir.

Fiziksel Ruminasyon

Ruminasyon,İnsanların yediklerinin midesinden geri gelmesi, ardından çiğnenmesi ve tekrar yutulmasıdır. Yiyeceklerin ağıza geri dönüşü kendiliğinden olabileceği gibi bilinçli olarak da gerçekleşebilir Bu sendrom, normal zekaya sahip yetişkinlerin yanı sıra bebeklerde ve zihinsel engelli kişilerde oldukça yaygındır. Ruminasyon, ağız kokusuna (ağız kokusu), yetersiz beslenmeye, dehidrasyona ve boğulmaya neden olabilir.

Nedenler

Ruminasyonun nedeni bilinmemektedir, ancak olumsuz psikolojik koşullar veya kalıtımın rol oynaması plasıdır. Ayrıca yemek borusunun veya midenin alt kısmının genişlemesinin de yemek reflüsüne yol açabileceği bilinmektedir. Psikiyatrik bozukluğu olan kişilerde görüldüğü gibi bir veya birden fazla parmağı veya tüm eli emmek ruminasyona neden olabilir. dengesiz bir anne-çocuk ilişkisi de ruminasyona yol açan sendromun (semptomlar kompleksi) nedeni olabilir. Ruminasyonu olan bebeklerin anneleri çoğu durumda olgunlaşmamıştır ve çocuklarıyla yakın, sıcak bir bağ geliştiremezler. Bu durum çocuklardaki ruminasyonun nedeni olarak görülür.

Komplikasyonlar

Ruminasyon, ağız kokusuna (ağız kokusu), yetersiz beslenmeye,  dehidrasyona  ve boğulmaya neden olabilir. Çocuklarda yetersiz beslenmeye bağlı büyüme bozuklukları ve mide asidinin dişlere verdiği zararlar ön plandadır.

Editör: Astropower – 22.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

Indium tarafından yazıldı

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    O Cinayet 40 Yıl Sonra Nasıl Çözüldü?

    Quentin Tarantino’nun Yaptığını Bilmediğimiz Filmler