içinde

Eski Bayramlar ve Eskimeyen Bayramlar

Eskiden şöyleydi, eskiden ne kadar güzeldi? Tarzında söylemler; eskiye özlem, yaşı benim gibi kemale ermişlerin söyledikleri en önemli sözlerden biridir. Aslında bakıldığında, bozulmamış toplumda deforme olmamış toplumda, eski gelenekler aynen devam etmektedir.

Arife günleri yapılan mezar ziyaretleri, yörelere göre değişen yemekler, mesela Güneydoğu’da bayram için hazırlanan üzlemeli pilav, Anadolu’da evde yapılan baklavalar ve tatlılar, hala devam eden eskimeyen geleneklerdir. Bayrama yaklaşırken aile büyüklerinin ziyaretine ilişkin çikolata ve şeker reklamları; aile büyüğünün bayramda ziyaret edilmesi gerektiğini göstermektedir.

Aile büyüğü olanların, aile büyüklerini ziyaret ettikleri bugün de devam eden alışkanlıklardandır. Bu içten gelen, içten dışı, istemli bir gelenektir. Deforme olmamış, kişilik kaymasına uğramamış, ailelerin bugün de devam ettirdikleri bir gelenektir. Anadolu’da ve ülkemizin büyük şehirlerinde de bayramdan önce, fakir, fukarayı ziyaret etmek; hal hatır sormak, onlara hediyeler götürmek, hala devam eden geleneklerdendir. Toplumsal yaşam; bazen bazı şeyleri zorunlu kılmaktadır.

Sözgelimi: yoğun çalışma düzeni ve bayramla beraber gelen tatil fırsatı ve özlemi biraz önce sıraladığım unsurlarla beraber yürütebilecek eylemlerdir. Çokları, aile büyüklerini önceden ziyaret ederek ya da tatil dönüşü ziyaret etme planı yaparak, tatile gitmişlerdir. Bu eylemi hor gören yobazlar, bilsinler ki ülke; o çalışanların omuzları üzerinde yükselmektedir.

Onlar gösteriş için hiç namaz kılmazken, bayram namazına koşup seccadeyi yolun kenarına serenler, kurban etlerini kavurup dolaplarına saklayanlar, bilsinler ki ülke o tatile giden insanların omuzlarında yükselmektedir.

Her gün tatil yapanlar, magazin dünyasında; magazin için tatil yapanlar, mayo ve bikini ile Instagram’da fotoğraf yayanlar ya da soyunup kas gösterisi yapan erkek (!) zevat, bu cümleye dahil değildir. Eskiden Bayram yerleri vardı; mesela: bizim köyde caminin önü mezarlık, onun da önünde boş bir alan vardı, orası Bayram Yeri’ydi, orada çocuklar, bayram günü toplanır; çatapat patlatırlardı ya da bir takım eğlenceler yaparlardı, bir kurban bayramında; rahmetli kardeşim Halil Hilmi Çam’ında bayram şenliğinde gözüne mantar tabancası patlamıştı, yıllarca onun acısını yaşamıştım. Belki kırsal yerlerde, o gelenek hala devam etmektedir; kentlerde de, lunaparklar bayram yeri olmuştur. Anlatmak istediğim eski bayramlarla özetlenen bizim gençliğimize özlemdir.

Bayramlar eskimemiştir, toplumun kişiliği kaymamış üyeleri bayramları yaşatmaktadır.

İyi bayramlar.

Editör: Fatih Düz – 12.02.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Prof.Dr. M.Fatih Çam tarafından yazıldı

Makale YazarıÖncüÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Beyaz Gürültü

    İşte Karşınızda Dünyanın En İnce Mekanik Saati: RM UP-01 Ferrari