Bir hastaneden içeriye girdiğinizde hastaların çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu görebilirsiniz. Genel kanıya göre kadınlar erkeklerden daha detaylı düşünme yapısına sahip oldukları için vücudundaki her ağrının sebebini öğrenmek istiyorlar. İlerleyen süreçte ölümcül bir hastalığa yakalanmamak için erken teşhise önem veriyorlar.
Erkekler çoğu zaman semptomların bile farkına varmıyorlar. Birçok hastalığı haberleri dahi olmadan ayakta atlatıyorlar ve kadınlara nazaran hasta olmak onları panikletmiyor.
Araştırmacılar, erkeklerin doktora gitmeye daha isteksiz oldukları yönünde bir sonuca ulaştılar. Kadınlar genellikle bir jinekoloğa görünmek durumunda kaldıkları için sağlık yolculuğuna daha erken yaşlarda başlarlar. Ancak çoğu erkek, yaşlanana kadar düzenli olarak bir doktora görünmeye başlamaz.
Bu, aşağıdakiler gibi ciddi sorunları tespit edebilecek önemli taramaları ve diğer testleri yaptırmadıkları anlamına gelir:
- Yüksek kan basıncı
- Yüksek kolesterol
- Kanser
- Şeker hastalığı
Ayrıca, bir sağlık sorunu belirtileri olduğunda, bu sorun hakkında konuşmak ya da doktora görünmek istemedikleri için tıbbi tavsiye almayı da ertelerler. Ancak işleri bırakırlarsa ve sorun büyürse, bu konuda bir şeyler yapmak için çok geç olabilir.
Peki erkeklerin daha sağlıklı kalmak için yapması gereken tek ipucu nedir? Bir doktora görün.
Sağlığınıza Aracınız Gibi Bakın
Bir araştırmacı sağlığımıza bakmayı bir arabaya bakmaya benzetti. Arabamızın “sağlığını” korumak için yağı düzenli olarak değiştirir, lastikleri döndürür ve motorun ayarlarını yaparız. Kaputun altından dumanlar çıkarken otoyolun kenarında mahsur kalana kadar otomobilin ihtiyaçlarını tamamen göz ardı etmiyoruz. Sanırım erkeklerin tutkuyla bağlı olduğu ilgi alanı otomobiller olunca buradan örnek vermeyi daha anlaşılır bulmuşlar.
Ama erkekler neden bir doktora görünmek konusunda bu kadar isteksiz?Birkaç çalışma ve anket üç ana nedene işaret ediyor.
Zayıf veya Savunmasız Görünme Korkusu
Yüzyıllar boyunca toplum, erkekleri güçlü görünmeye şartlandırmıştır. Hasta olmanın bir zayıflık işareti olduğunu düşünebilirler. Bir şeylerin yanlış olduğunu kabul etmenin erkekliklerini tehdit edeceğinden endişelenebilirler. Erkekliğin tanımını değiştirmenin zamanı gelmedi mi? Bir süper kahraman gibi görünmeye çalışmak zaman içerisinde kalp sağlığını olumsuz etkiliyor.
Bir ankette, katılımcıların %72’si doktora gitmek yerine tuvaleti temizlemek gibi ev işlerini yapmayı tercih ettiklerini söyledi. Bu sonuç bize erkeklerin zayıf görünmekten ne kadar çok korktuklarını gösteriyor.
Hislerini İfade Edememesi
Erkekler, kadınlardan daha zor ifade eder kendini, hissettikleri hakkında konuşmaya çekinirler. Bu, duygusal hisler ve fiziksel semptomlar için de geçerlidir. Bir erkek bir sağlık sorunu yaşıyorsa, bunun hakkında konuşmaktan rahatsız olabilir. Özellikle cinsel işlev bozukluğu veya bağırsak sorunları gibi utanç verici olduğu düşünülen hastalıklara sahiplerse genellikle hastalığı saklama davranışına bile bürünebiliyorlar. Erkekler ayrıca stres, kaygı veya depresyon gibi duygusal konularda açılmakta zorlanırlar. Merhamet, aşk, üzüntü gibi duygularını belli ederlerse karşı tarafın onu zayıf biri gibi tanımlayacağından ve bu hislerinin kullanılacağından tedirgin olurlar.
Peki Bu Semptomlar Ciddi Bir Hastalığın Belirtisi İse
Bu tür görmezden gelme yaklaşımı, derinlerde ciddi bir hastalık varsa onun ilerlemesine yol açar. Böylelikle tedavide geç kalındığı için maalesef üzücü durumlarla karşılaşılabir.
Sağlığınız Her Şeyden Önde Gelir
Daha uzun ve sağlıklı yaşamak, sağlığınızı hayatınızda bir öncelik haline getirmekle başlar. Bu, aşağıdakileri içeren düzenli önleyici kontrol taramalarını yaptırmalısınız:
Prostat muayeneleri
Kolon kanseri taramaları
Kan basıncı kontrolleri
Sizi rahatsız eden ve sık tekrarlanan ağrılarınızda doktora danışmalısınız. Vücudunuzda size doğru gelmeyen sinyaller olabilir böyle zamanlarda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Her ağrı, sızı ölümcül hastalığa yakalandığınız anlamına gelmez ve bu noktada şüpheciliğiniz artmışsa, bu kaygılar hayatınızı etkiliyorsa büründüğünüz bu davranış modeli de doğru değildir.Sağlıklı olmak sadece fiziksel sağlığınızla değil, aynı zamanda zihinsel sağlığınızla da ilgilidir. Kendinizi stresli, endişeli, depresif veya intihara meyilli hissettiğinizde profesyonel yardım almak ciddi bir önem taşır.
Zihnimiz birçok hastalığın temelinin atıldığı yerdir. Her ne kadar doktora düzenli olarak gitmemeyi bir problem olarak addediyorsak da bu tür davranış modeli morali yüksek tuttuğu için daha hızlı bir iyileşme sağlanıyor ya da sahip olunan hastalığın seyri hafifliyor. Moral olarak kendimizi neşeli tutarsak birçok hastalığın da üstesinden geldiğimize dair çokça araştırma mevcuttur.
Vücudumuz bizim evimizdir. Evimizi daima kontrol etmeliyiz, tamir ve bakım zamanlarını bilmeliyiz. Evimizi iyi tanırsak yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda müdahale edip önüne geçmemiz daha kolay olur.
Kim istemez ki yaşlılığını bir deniz kenarında, bir ormanda huzurla geçirmeyi. Öyleyse hastanelerde umutsuzca kapıya bakmamak için kendinizi gözlemleyip gerekli kontrollerinizi yaptırın.
Editör: Sümeyye Özmen – 18.08.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Herkesin hastalık potansiyeli var.
Bilmiyorum ya çok farklı şeyler.
Hastanenin adının şifahane değil de hastane olması da konudan bağımsız insanları bu yapılardan soğutuyor. Bu yapılar şifayı, iyiliği, güzelliği de olumsuzlukları çağrıştırıyor zihinlerde hep.
Zayıf görünme korkusu, toplumun dayattığı güçlü olma ‘zorunluluğu’ yüzünden ortaya çıkıyor maalesef ki.
Duygusuzluğun güçlülük sanıldığı toplumlarda bu tarz durumlarla karşılaşılması da doğal hale geliyor. Oysa güçlü olmaya çabaladığımız kadar mutlu olmaya çabalasak çok daha değerli bir çaba vermiş olurduk.