içinde

MuhteşemMuhteşem

Doğa Her Zaman İntikamını Alır

Daha demin balkona mandalı koymak için çıktım ve o an orada öylece kalakaldım inanır mısınız? Gökyüzü o kadar güzel bir mavilikte, güneş parıldıyor, havanın öyle dingin bir sakinliği vardı ki… O an orada saatlerce kalmak istedim. Sanki sabahtan beri başımda dolanıp duran, oradan oraya zıplayan tüm düşünceler, fikirler havada eridi, gitti… Beynimin içi, zaman; zamanım durdu. Orada saatlerce kalmak istedim. O sakin ve serin havayı ciğerlerime doldurmak istedim. Ve sonra dedim ki kendi kendime:

“Çalmışlar… Bizlerden o kadar şey çalmışlar ki… Sadece bir devlet değil, ülke değil. Yıllardır üzerimize çökmüş bu düzen, ağır ve mekanik, kimyasallarla dolu; her birimiz adeta birer laboratuvar deneği gibiyiz. Ruhlarımız bir kafeste, bu kesindir ey insanlar! Doğa anamızdan koparılmışız, küçücük ve sınırlı hapishanelere kapatılmışız. Ve yaptığımız her şey sanki bizlerin seçimi gibi… Oysa gerçekler çok başkaymış meğer…”

Dünyada bir yerleri gezip görmek, belirli bir süre dahilinde… Bana çok yüzeysel geliyor. Ne zamandan beri oraya ben istediğim gibi gidemez oldum? Ben ki insanoğlu bu dünyanın karış karış toprağında ne zaman bölüştürüldüm? Al burası senin, burası da senin ne zaman denildi bana? Ne zamandır bu dört duvarlar arasında hastalıklarla boğuşuyorum? Ne zamandır suya, toprağa, çiçeğe, ağaca, havaya dokunmak, hissetmek, koklamak, sevmek benim için bir lüks oldu?! Ne zamandır yabancıyım kendi yaşadığım, herkes gibi eşit doğduğum gezegene?

Doğadan koparılmışız, doğamızdan da böylece… Milyonlarca insanın yaşadığı yerde nasıl yalnız kalmışız?

Pek çoğumuz -sözde- yaşamamız için yaratılan küçücük hapishaneler içerisindeyiz gibi geliyor bana son zamanlarda. İnsanlar şehri değil hepsi birer betonlar şehri adeta. Aldığımız nefes kirli, yürüdüğümüz toprak kirli, yüzdüğümüz deniz kirli. Zaten tüm bunların sebebi dünyada hakimiyeti ellerinde tutan küçük bir grubun çıkarları değilmiş gibi, bir de doğayla buluşmak istediğimiz zaman yine o çıkarlara hizmet etmek zorunda kalıyoruz. Yani örneğin zaten benim olan bir şeyi çalıp üstüne onu geri alabilmem için para vermem gerektiğini söylüyorlar bana… Gerçek bir saçmalık!

İç içe geçmiş kargacık burgacık binalar, her yerde arabalar, dev bacalı fabrikalar, zulmedilen hayvanlar… İnsandan başka herhangi bir canlı varlığın bizden daha değersiz olduğu fikrini kim söyledi bize? Sırf kesilen bir ağaç bağıramıyor, yaralanan bir hayvan acısını sözlere dökemiyor diye mi? Ki inanın tam tersine, onların bize hiçbir zararı yokken bizim hem kendimize hem de onlara o kadar zararımız var ki…

Bu günümüz modern yaşamında tatil diye bir kavram var ki asla aklım almıyor. Hepimiz aslında ne kadar sıkıştırılmışız ki günlük yaşamımızda yılın birkaç ayını o sıkıcı yaşamlarımızdan kaçmak için ayırıyoruz.

Teknoloji gelişti ve hayat kolaylığı açısından bizlere pek çok şey sağladı, evet ama İlk Çağ ve Orta Çağlarda insanların yaptıkları o şaheserler, teknolojinin olmadığı zamanlarda yapılmış olmasına karşın nasıl bu kadar muhteşem güzellikte ve sağlamlıkta olabiliyor? Bir de şimdiki yapılara bakın. İlerlerken gerilemek bu olsa gerek…

Zaman değişiyor, çağlar değişiyor, hep değişti. Bunu göz ardı etmek aptallık olur. Ama o değiştikçe yani bizler değiştikçe biyolojimize, sağlığımıza, günlük yaşamımıza bir bakın…

Bir keresinde bir hocam şöyle demişti: “Doğa her zaman intikamını alır.”

Buna katılıyor muyum bilmiyorum ama öyle olmasını umuyorum.

Sevgiyle kalın.

Editör: Zehra Garipli – 31.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

uyuryazar tarafından yazıldı

Üyelik YılıTestçiMakale YazarıYorumcuListe UstasıModeratör

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Okuduğum bir kitapta şöyle diyordu: Artık her şey insanlar için çok kolay, çamaşırlarını tek bir tuşla yıkayabiliyorlar, kirli tabaklar makinede yıkanabiliyor, her şeye tek tıkla ulaşabiliyoruz. Sıcak bir ortam için eskisi gibi ateş yakmamıza gerek yok binalar var. Ama yine de hiçbir şeye zaman bulamıyoruz, bu da doğanın bize karşı gösterdiği bir tepki.

    Daha fazla yorum yükle

    Latin Amerika’nın Sosyal Ve Siyasi Tarihini Tanımlayan Destan | Yüzyıllık Yalnızlık

    Yıllardır Kafalarda Soru İşaretleri Bırakan Mozart Etkisi Nedir?