içinde

MuhteşemMuhteşem

Ağaç Dallarında Yazılan Şiirin Hikayesi

Nazım Hikmet Ran – Ceviz Ağacı

Fırtınalı aşk hayatı ile meşhur bir şairi konuk edeceğiz bugün. Edebiyat Dünyamızın en popüler şairi. Yaşadığı dönemde muhalif fikirleri ile de sürekli çalkantılı bir yaşantıya sahip olmuştur.

Nazım Hikmet’ten bir şiir hikâyesi anlatacağım bugün. Kısaca çalkantılı yaşam öyküsüne bir göz atalım.

Tam adı Nazım Hikmet Ran. 1902 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na ait olan Selanik’te hayatına başladı.

Evlilikleri ve aşk hayatı bambaşka bir yazı konusu olabilir. Teknik olarak serbest nazım türünün önderlerindendir. İsmi ülke sınırlarını aşan nadir şairlerimizden birisidir.

Dünya üzerinde henüz yeni bir görüş olan Komünizm’i hem siyasi hem de fikri açıdan benimsemiştir. Aşırı fikirleri yüzünden yaklaşık 12 yıl ülkenin farlı hapishanelerinde yattı. Birçok şiirini hapishanelerde kaleme aldı. Yasaklı olduğu bu dönemde farklı isimler ile şiir yayınlamaya devam etti.

1951 yılında artık vatan topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Fikir ve yaşam tarzı olarak benimsediği Komünist görüşün doğduğu topraklara Moskova’ya gitti. 1963 yılında kalp krizi sonuncun da Moskova da vefat etti.

İşte bu kaçak günlerinde yazdığı bir şiirin hikâyesini anlatacağım sizlere. İstanbulda yaşadığı dönemler de gitmeyi en sevdiği yerlerden birisi Gülhane Parkı idi. Buluşmalarını da genel olarak bu parkta gerçekleştirirdi.

Piraye olduğu idda edilir. Ama bana kalırsa hangi sevgilisidir bilinmez. Sevgililerinden birisi ile Gülhane Parkı’nda ki ceviz ağacının altında buluşmak üzere sözleşirler. Nazım biraz erken gelip ceviz ağacının altında beklemeye başlar.

Fakat bir süre sonra polislerin geldiğini fark eder. Aranıyordur. Görünmemek adına ceviz ağacına tırmanarak dallarının arasına gizlenir. Polislerin gitmesini beklemeye başlar.

Bu sırada buluşacağı kız arkadaşı da gelmiş ceviz ağacının altına beklemeye başlamıştır. Nazım polis korkusundan inemez. Kız Nazım gelecek diye beklemeye devam eder. Kıza seslenmeyi aklından geçirmişse bile polisin farkedeceğini düşünerek vazgeçer.

Polisler çok uzun bir süre gitmez. Fakat kız arkadaşı uzunca bir süre sonra gelmeyeceğini anlayıp orayı terk eder.

Ünlü şairin ceviz ağacının tepesinde, dalların arasında beklerken yazdığı bir şiirdir. Adını da bu yüzden ‘Ceviz Ağacı’ olarak belirlemiştir. Daha sonrasında kız arkadaşı bu şiiri okudu mu bilinmez.

Bu hikaye için bir çok yerde asılsız olduğu iddia edilmiştir. Nazım Hikmet’in hiç bir zaman polisten kaçmadığı söylenmektedir. Aslını hiç bir zaman bilemeyeceğiz. Fakat şiir okunduğuna böyle bir hikayesi olması gerektiğine inanıyorum.

Daha sonrasında Cem Karaca tarafından bestelenmiş ve dillerde dolaşmaya başlamıştır. Mutlaka dinlemişsinizdir.

Gelelim Şiire okuyunca bana hak vereceksiniz.

Ceviz Ağacı

Başım köpük köpük bulut
İçim dışım deniz
Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı’nda
Budak budak
Şerham şerham ihtiyar bir ceviz
Ne sen bunun farkındasın
Ne polis farkındaBen bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı’nda
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril
Koparıver gözlerinin gülüm yaşını sil
Yapraklarım ellerimdir
Tam yüz bin elim var
Yüz bin elle dokunurum sana İstanbul’a
Yapraklarım gözlerimdir
Şaşarak bakarım
Yüz bin gözle seyrederim seni İstanbul’u
Yüz bin yürek gibi
Çarpar çarpar yapraklarım.Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı’nda
Ne sen bunun farkındasın
Ne polis farkında

Editör: Yusuf Alper EVCİL – 23.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Yusuf Alper EVCİL tarafından yazıldı

Yarım Kalmışlığın Hikâyesi kitabının yazarı, iki çocuk babası, instagram Farazimuhabbet hesabının sahibi. Muhasebeci.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Bir Ordinaryüs’un Hikayesi

    Tarihteki En Gizemli Salgın “Dans Vebası”