içinde

Toplumda Rol Gerilimi ve Rol Çatışması Nedir?

Toplumsal bir yapının içerisinde bulunan insan, her zaman toplum yapısıyla hareket eder ve toplumsal normların kurallarıyla entegre olmaktadır. Bunun sonucunda da toplumsal tabaka oluşur. Toplumsal tabaka insanın  çeşitli görevleri aynı anda üstlenmek zorunda kaldığı katmandır. Yani şartlar insanı o yöne itmektedir. Durum böyle olunca kişinin davranışlarında farklılıklar baş göstermektedir. Böylece “rol gerilimi ve rol çatışması”  denilen kavramlar oluşmaktadır.

Rol gerilimi, bir bireyin içinde bulunduğu toplumda birden fazla görev üstlenmesi anlamına gelir. Rol çatışması ise kişinin evde eş, dışarıda insanlara karşı arkadaş ve aynı zamanda çalışan olarak üç farklı rolü üstlenmesidir. Yani en az iki farklı görevi eşgüdümlü olarak yürütmesidir. İnsanlar belirli bir toplumun birden fazla tabakasında yer alır. Tüm insanlar için tek bir statü içinde tek bir rol mümkün değildir. Bu yüzden içinde bulunulan durumdan veya zamandan kaynaklı olarak insanlar çeşitli rolleri oynamaktadır. Rol gerilimi kişiye tek bir ünvan yüklerken; rol çatışması birden fazla etiketi insana yapıştırır.

İnsanın yaşadığı çevre, aile yapısı ve sosyokültürel değerleri başta olmak üzere 5 temel etken toplumsal bir varlık olan insanı etkiler. Bunlar yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek ve gelir durumudur.

1) Yaş: İnsanın çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık olmak üzere 4 temel biyolojik ve psikolojik değişiklik gösterdiği dönem vardır. Örneğin, 10 yaşındaki çocuğun toplumsal rolü eğitim görmek, 30 yaşındaki bireyin rolü ise çalışmaktır. 10 yaşındaki çocuğun rol gerilimi yokken; 30 yaşındaki bireyin çalışma, aile kurma gibi rol çatışmalarına girmesi beklenmektedir.

2) Cinsiyet: Kadın ve erkek arasında hem biyolojik hem psikolojik farklılıklar vardır. Kadının bir olaya bakış açısıyla, erkeğin bir olaya eğilimi tamamen zıt olabilmektedir. Rol gerilimi insana tek bir misyon yüklediği için erkeğin çalışmasını, kadının ise eve bakmasını söyler. Ancak rol çatışması kadından hem eve bakmasını, hem çocuğuyla ilgilenmesini hem de eşine yardımcı olmasını ister. Erkeğin de işine ve ailesine eşit ilgi göstermesini öğütler.

3) Eğitim Durumu: Eğitim hayatın her alanında kişiye ayrıcalık sağlayan, hayatını kolaylaştıran, olaylara daha geniş yelpazede bakmasını sağlayan bir durumdur. Bir bireyin eğitim durumu ne kadar yüksekse rol gerilimine maruz kalması ve rol çatışması yaşama ihtimali bir o kadar düşüktür. Bu anlamda bir üniversite mezunu insanın rol gerilimini yönetme ve idare etme şekli ve biçimi, okuryazar olmayan birine göre daha avantajlıdır.

How to Tell if Your Team is Overworked (And What to Do About it) – HR Daily  Community

4) Gelir Durumu: Gelir durumu eğitimle paralellik göstermektedir. Çünkü kişinin kazancını arttıran, toplum içinde özgüvenli, saygı gören birine dönüşmesini sağlayan durum ancak eğitimle mümkündür. Örneğin, inşaat mühendisi birinin kazandığı bütçeyle, aynı işte çalışan bir inşaat ustasının kazancı farklıdır. Rol gerilimi burada mühendisin üzerine yüklenirken; rol çatışması inşaat ustasınına özgüdür. Mühendisin görevi arazinin çizimini yapmak, binanın inşaata uygun olup olmadığını çözümlemektir. İnşaat ustası ise alçıdan evin son şekline varıncaya kadar tüm binanın dekorasyonuyla ilgilenmekten sorumludur. Sonuç olarak inşaat ustasının iki işi, inşaat mühendisinin tek bir görevi yerine getirmesi anlamına gelir.

5) Meslek: Meslek, insanın hayatının en önemli dönüm noktalarından biridir. Çünkü insanın doğumundan ölümüne değin hayatta uğraş verdiği hacmi geniş bölüm iş hayatıdır. Bununla birlikte iş hayatında rollerin etkileri derin ve kimi zaman da karmaşıktır. Rol geriliminde mesleğin ne olduğu, işleyiş biçimi, toplumsal düzene katkısı gibi etkiler mesleğin esnekliğini ve kalınlığını değiştiren parametreler aralığındadır.

Sonuç olarak; rol gerilimi ve rol çatışması birbirini besleyen kavramlardandır. Toplum içinde yaşamsal fonksiyonunu devam ettirmeye otomatik ayarlanmış insan yapısının bundan kaçması mümkün değildir. Roller içinde olmak, bunun bilincinde hareket etmek insanın hayatla barışık olmasına yol açar. Bir insan toplumdaki rolünü ve bunlardan meydana gelebilecek gerilim ile çatışmaları ne kadar akıllı ve soğukkanlı kalarak çözümleyebilrse rolünün değeri de doğrusal olarak yükselir. Toplumla barışık olmanın yolu da  toplumsal değerlere saygı duymak ve o değerlerle yaşayabilmeyi öğrenmekten geçer.

Editör: Doruk Adakoğlu – 17.05.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Türkiye’deki Türklük Kavramı

    Dizi Önerisi: Veneno