içinde

İnsanlığın Derin Acısı: Depremler

İnsanlık var olduğundan beri, yani Adem ile Havva yasaklı meyveyi yiyip cennetten kovulmasıyla birlikte insanlığın en büyük imtihânıdır ölüm olmuştur. Hiçbir tesellisi olmayan, ardında derin acılar ve anılar bırakan hakikatin adıdır. Peki ölümün en acısı hangi andır? Sanırım toplu ölümlerin yaşandığı doğal afetlerdir. Özellikle de depremler. Çünkü deprem demek; evlerin yıkılması, onca alın teriyle, emekle kurulan yuvaların anlık sarsılmalar sonucu yerini acısız hikâyelere bırakmasıdır. Tarifi mümkün olmayan, gözlerde gözyaşının hıçkırıklarla sarsılmasıdır. Bir babanın evladına ekmek alıp sabırsızlıkla eve gittiğinde ailesini görememesidir. Bir annenin 6 aylık çocuğunu sevmeye kıyamadan kendi elleriyle beyazlar içinde toprağa gömmesidir. Büyükannenin torununun gülümsemesini görememesidir. Hep bir acının izini bırakır deprem. Kiminin de yolculuğuna engel olur. Tıpkı mevsimlik işçiler misali. 3 çocuklu bir babayı yakalayıverir.

Türkiye'de deprem: İlk uluslararası yardım Azerbaycan'dan geldi - En Son Haber

Deprem hikayelerinin en acıklı olayları ailelerin yok olduğu veya eksik kaldığı mazilerde gizlidir. Kimi ilk çocuğunu depreme kurban verirken, kimi de hamile eşini toprağa gömer. Geride tamamlanmamış hikayeler ve hiç başlamamış masallardan izler toprağın üzerinde açan çiçeklerde yaşama tutunmaya çalışır. Umutla, şefkatle, gözyaşlarıyla, sabırla ve geminin güvertesinin görüneceğini hissedercesine. Deprem hayatın kara yüzüdür. Ne zaman geleceği belirsiz olan, insanlarla ve ülkelerle beraber geniş toprakları yerle bir eden korkuluktur. Hiçbir zaman depreme hazırlık yapılamaz. Tedbirler alınabilir, ülkeler birtakım jeopolitik uygulamalara girişebilir. Bunlar sadece depremin şiddetini azaltabilir; depremi ortadan kaldıramaz.

Dünya geneline baktığımızda bazı ülkelerde yaşanan depremlerin sonuçları şunlardır:

  • İran Depremleri

En fazla can kaybına yol açan depremlerden ikisi de İran’da 1162 ve 1125 yıl önce meydana geldi. Sözlü ve yazılı kaynaklara göre, biri 856 diğeri 893’te meydana gelen depremlerde 350 bin kişi yaşamını yitirdi.

  • Şensi Depremi

Tarihte en fazla can kaybına neden olan deprem olarak da bilinen Şensi Depremi, 23 Ocak 1556’da Çin’in kuzey batısında, eski adı Şensi olan bölgede meydana geldi. Yaklaşık 840 kilometrelik bir alanda büyük yıkıma yol açan depremde tüm binaların yerle bir olduğu ve bölge nüfusun yüzde 60’a yakınının hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Gelmiş Geçmiş En Ölümcülü! 1556 Yılında Çin'de Meydana Gelen Deprem

  • Tangshan Depremi

Dünyada en fazla ölüme neden olan ikinci deprem de Çin’de yaşandı. Son yüz yılda en fazla can kaybına neden olan deprem olarak da bilinen Tangshan Depremi, Çin’in sanayi şehri Tangshan’da 28 Temmuz 1976’da meydana geldi. 7,8 büyüklüğündeki depremde 255 bin kişi öldü.

  • Halep Depremi

Tarihin en fazla can kaybına neden olan üçüncü depremi, Suriye’nin kuzeyindeki Halep şehrinde 11 Ekim 1138’de yaşandı. Büyüklüğü bilinmeyen depremde 230 binden fazla insan hayatını kaybetti.

  •  Haiyuan Depremi

Gansu Depremi olarak da bilinen 7,8 büyüklüğündeki deprem, Çin’in Ganyanchi bölgesindeki Haiyuan ilçesinde 16 Aralık 1920’de yaşandı. Toprak kaymalarına da neden olan depremde 200 binden fazla kişi öldü.

Tarihteki En Büyük 10 Deprem - Farkeder mi? TARİH

Geçmişten günümüze baktığımızda depremlerin büyük yıkıcı etkilerini insanlık yaşamıştır. Peki günümüzde Türkiye’de yapılan tek katlı evler başta olmak üzere apartmanlarda evler yapılırken arazinin depreme karşı riski nedir, sismolojik ölçümler yapılıyor mu, arazinin olası depremlere karşın gücü nedir vb. soruların cevaplarının ne kadarı cevaplanmıştır? Bu soruların peşine düşülmelidir. Yoksa beklenen İstanbul Depremine yine Türk vatandaşı hazırlıksız yakalanabilir ve unutulmamalıdır ki; Istanbul Türkiye’nin kalbidir ve kalpte yaşanan acı tüm organlarda hissedilir.

Editör: Fatih Düz – 14.02.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Logonuzu Etkili Bir Şekilde Geliştirmeye Yönelik Tasarımcı İpuçları

    Karadeniz Ereğli ve Herkül Efsanesi