Gandalf‘ın Denethor‘a değil de Théoden‘e yardım etmeyi seçmesi tuhaf görünüyor. Ama Yüzüklerin Efendisi onun ne kadar önemli nedenleri olduğunu gösterdi.
Pippin, Yüzüklerin Efendisi‘ndeki en büyük aptal olmasa bile, Gandalf’ın sinirlerini bozmayı alışkanlık haline getirmişti. Gerçek bir sorun olduğu ilk an Moria‘daydı. Merakına yenik düşmüş ve yanlışlıkla bir sürü gürültü çıkararak Balrog’u varlıklarından haberdar etmişti. Pippin’in herkes için gereksiz strese neden olduğu ikinci sefer ise Saruman‘ın palantírine gizlice baktığı zamandı.
Neyse ki, palantír olayı Gandalf’a Sauron‘un gelecek planları hakkında bir fikir verdi. Böylece Gölgeyele‘ye bindi ve Pippin’i de yanına alarak Gondor‘a gitti. İkili Minas Tirith‘e vardığında; Gandalf, Pippin’i Denethor’un önünde çenesini kapalı tutması için uyardı, ama Pippin’in Vekilharç‘ın hizmetine girmesi uzun sürmedi. Pippin, Gondor’da iyi işler yapmış olsa da, Denethor’la olan alışverişi bazı ilginç sorular ortaya çıkarmaktadır. Gandalf Vekilharç’ı neden umursamadı? Ve daha da önemlisi, İki Kule‘de Théoden’i iyileştirdikten sonra, Büyücü aynı şeyi Denethor için neden yapmadı?
Yüzüklerin Efendisi’nde Gandalf Rohan Kralı Théoden’i Nasıl İyileştirdi?
İki Kule filminde Saruman (Isildur’un kalıntılarını bulan ve Tek Yüzük’ü isteyen) Théoden‘in kontrolünü ele geçirmiştir. Büyücü gücü ve Grima Solucandil‘in etkisi arasında, Théoden kendi yetilerini neredeyse hiç kontrol edemiyordu. Bu yüzden Gandalf kapı muhafızını kandırarak asasının onda kalmasına izin verdi. Tahta yaklaşıp Solucandil‘i kenara attıktan sonra, Gandalf Saruman’a gitmesini emretti. Saruman vekili aracılığıyla güldü, ama Gandalf pelerinini atarak Ak Büyücü olduğunu açıkladı (gerçi Gandalf gerçek adını söylemedi). Ardından Gandalf tam bir şeytan çıkarma ayini gerçekleştirerek, “Seni geri çekiyorum Saruman, tıpkı bir yaradan zehrin çekildiği gibi,” dedi.
Kitapta bazı diyaloglar aynı olsa da, mesaj farklıydı. Tolkien‘in malzemesi Saruman’ın Théoden’in içinde yaşamış olma ihtimalini dışlamıyor ama bu biraz zorlamaydı. Bunun yerine, Solucandil (muhtemelen belli bir güce sahipti) Théoden’in zihnini zehirlemiş ve onu karanlıkta tutmuş gibi görünüyordu – gerçek ve mecazi anlamda. Aslında, Christopher Tolkien‘in Bitmemiş Öyküler‘inde Solucandil’in Théoden’i “ince zehirlerle” beslediği söylenir ki bu da gerçek veya mecazi olabilir. Her iki durumda da, Gandalf geldiğinde şeytan çıkarma ayini yapmasına gerek yoktu. Bunun yerine, Theoden’e güneş ışığını göstermesi ve ona su katılmamış öğütler vermesi gerekiyordu.
Gandalf Gondorlu Vekilharç Denethor’u Neden İyileştirmedi?
Théoden‘e yolundaki hata gösterildikten sonra, ışığa geri döndü. Ancak Denethor çok daha farklı bir durumdaydı. Grima Solucandil tarafından yalanlarla beslenmiyor, bizzat Sauron tarafından gerçekler ve yarı gerçekler gösteriliyordu. Kralın Dönüşü romanı Denethor’un durumunu Gandalf‘ı kullanarak açıklamıştır. “Denethor bilgelik günlerinde, kendi gücünün sınırlarını bildiğinden, Sauron’a meydan okumak için [palantír] kullanmaya cüret etmezdi. Ama bilgeliği başarısız oldu; ve korkarım ki krallığının tehlikesi büyüdükçe Taş‘a baktı ve aldatıldı: Boromir ayrıldığından beri sanırım çok sık. Karanlık Güç‘ün iradesine boyun eğmeyecek kadar yüceydi, yine de sadece o Güç‘ün görmesine izin verdiği şeyleri gördü. Elde ettiği bilgi kuşkusuz çoğu zaman işine yaradı; yine de ona gösterilen Mordor‘un büyük kudretinin görüntüsü, aklını altüst edene kadar kalbinin umutsuzluğunu besledi.”
Dolayısıyla, Denethor’un durumunda, Gandalf gerçekten hiçbir şey yapamazdı. Denethor ne bir şey tarafından ele geçirilmişti, ne de Gandalf’ın düzeltebileceği yalanlarla besleniyordu. Gondor’un kâhyası yaklaşan geceye bakmış ve umudunu yitirmişti. Gururu kırılmış ve umutsuzluk onu ele geçirmişti. Sonra Boromir’i de kaybedince, tüm umutları yok oldu. Denethor sebepsiz bir deliye dönüşmüştü ve Gandalf onun aklını iyileştirmenin mümkün olmadığını biliyordu. Bu yüzden Denethor’u değil de Théoden’i iyileştirebildi – çünkü Denethor umutsuzluğa kapılmışken, Théoden umudunu yitirmemişti.
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Théoden’i seviyorum iyi ki onu iyileştirdi.
Demek ki sen planladın onu iyileştirmesini 😀 Bütün sırrı çözdük
vardır bir bildiği diyelim, izlemedim henüz.
En güzeli böyle düşünmek bence de 🙂
Kitaplardan uyarlanan filmlerin çoğu orijinalliğinden biraz değiştirilerek; çoğu kez dönemin seyirci beklentileri dikkate alınarak uyarlanıyor. Sanatı orijinalden ayırıp kitleye göre şekillendirmek ne kadar doğru? Bu ayrıca cevaplanması gereken sorulardan biri sanırım.
Eskiden çok sever tekrar tekrar izlerdim. Yeni versiyonunu da izlemeyi çok isterim.
Yüzüklerin Efendisi 1’i çocukken sinemada izlemiştim. Meşhur yüzük dışında çok fazla şey hatırladığım söylenemez…
Elinize sağlık, izlemiştim ama nedense bir türlü hatırlayamadım