içinde

İnanılmazİnanılmaz

Sırlarla Dolu Paskalya Adası’na Yakından Bakış

Paskalya Adası Pasifik Okyanusu’nda Şili ve Tahiti Adası’nın arasında yer almaktadır. Ada aşağı yukarı üçgen bir şekle sahip olup, sadece 165 kilometre kare bir alanı kaplamaktadır. Çok sayıda heykellere sahip olan ada, uzun zamandır merak konusu olmuş ve olmaya devam etmektedir.

Neredeyse 1000’e yakın oyulmuş Moai adlı heykellere sahiptir. İçlerinde tamamlanmamış heykeller bulunan Moai’lerin Paskalya Adası sakinleri için ne öneme sahip olduğu bilinmemektedir. Fakat yerliler bu heykelleri dikmekte ısrarcılardı. Bazı heykeller 11 metre kadar uzunluğunda ve 165 tona kadar ağırlığa sahiptirler. Hepsi insan kafalarından -bazıları üst vücut- oluşmaktadır. Tüm heykeller adadaki yanardağdan alınan taşlara oyulmuştur. Bazıları başka bir tür taştan yapılmış “pukao” adlı kırmızı şapkalara ve beyaz mercan gözlere sahiptirler. Palmiye ağacı odunlarından yapılan tekerleklerle taşınarak “ahu” denilen taş temellere yerleştirilmiştir. Çoğu milattan sonra 800 ve 1500 yılında inşaa edilmiştir.

18. yüzyıla kadar bu küçük adanın nüfusu ada için fazla gelmeye başlamıştır ve nüfus 12.000’e kadar ulaşmıştır. Tek ürün olan tatlı patates artık nüfusu doyuramaz hale gelmiştir. Palmiye ormanları, heykelleri taşımak için yok edilmiştir. 1722 yılında, batı amiral Jacob Roggeveen adaya gelmiş ve yüzlerce heykel olduğunu gezi notlarında belirtmiştir. 1774 yılında Kaptan Cook’un ziyaretinde ise sadece 9 heykelin olduğunu raporlamıştır. Belli ki o yıllarda dramatik bir olay yaşanmış.

1950’lerde Paskalya Adası’na ulaşan Norveçli kaşif ve bilim insanı Thor Heyerdahl’dan bahsetmeden ada hakkındaki herhangi bir yorumun eksik olacağını da söylemeden geçmemek gerekir. Heyerdahl, adada iki farklı tür yerliler olduğunu fark etmiştir: Hanau Momoko ve Hanau Epe -bir zamanlar “Kısa Kulaklar” ve “Uzun Kulaklar” olarak yanlış çevrilmişlerdir- Hanau Momoko’lar siyah saçlı, Hanau Epe’ler genellikle kırmızı saçlılardı. Kulaklarını uzatmak için ağır küpeler kullanan Hanau Epe’ler’in Hanau Momoko’lardan daha sonra adaya sallarla birlikte Güney Amerika’dan geldiklerinin teorisinde bulunmuştur. Ancak Hanau Momoko’lar diğer Pasifik Adaları’ndan gelen Polinezya’lılar olduğunu düşünmüştür.

Hanau Momoko’ların, Hanau Epe’lerin köleleri haline gelip, heykelleri inşaa etmeye zorlandıklarına inanan Thor Heyerdahl, heykellerdeki kırmızı şapkaların Hanau Epe’lerin saçlarını sembolize ettiklerini düşünmüştür. Heyerdahl’a göre, Hanau Momoko’lar en sonunda isyan çıkartıp, bu isyanın sonunda çoğu heykeli devirip bazı Hanau Epe’leri öldürmüştür.

DNA testi, aslında tüm Paskalya Adası yerlilerinin Polonezyalılardan geldiğini kanıtlamıştır. Şuan ki teoriye göre tüm heykelleri inşaa eden Hanau Momoko ve Hanau Epe’ler belki de ada sakinlerinin 12 klanından ikisiydiler. “Heykelleri devirme savaşları” adanın nüfusu kalabalıklaşınca çıkan klan savaşlarından çıkmıştır. Arkeologlar, Paskalya Adası’nın heykelleri ve Inka’ların heykellerinin benzerliklerinin tesadüf olduklarını söylemektedir. Artık çoğu bilim insanı tatlı patatesin adaya, deniz kuşlarının midesinde geldiğine inanıyor.

Paskalya Adası’nın Moai heykellerinin gizemleri devam etmekte ancak son zamanlarda yapılan arkeolojik çalışmalar bir şeyi kesinleştirmiştir: Fazla nüfus ve kaynakların aşırı kullanımı büyüyen toplumların sonunu getirmiştir.

Editör: Doruk Adakoğlu – 07.11.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

Doruk Adakoğlu tarafından yazıldı

Ankara Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu. Serbest çevirmen, yazar ve editör.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Zamanlar Aşıp Gelmiş Eserler Neden Hala Ünlü?

    Hayatın Her Alanında Ayrılmaz Bir İkili | Teorik ve Pratik Eğitime Bir Bakış