içinde

MuhteşemMuhteşem

Deneysel Sanatçı Pablo Picasso’yu Tanıyalım

20. yüzyıl sanatında önemli bir role sahip olan Pablo Picasso, 92 yıllık yaşamında yenilikçi ve deneysel bir sanatçıydı. Muazzam bir ressam olmasının yanı sıra, heykeltraş, baskı resimcisi, seramik sanatçısı, oyma baskıcısı ve yazardı. Çalışmaları, çocukluğunun natüralizminden Kübizm, Sürrealizm ve ötesine geçerek olgunlaştı ve onlarca yıl boyunca modern ve çağdaş sanatın yönünü şekillendirdi.

Picasso iki Dünya Savaşı yaşadı, dört çocuğu oldu, filmlerde rol aldı ve şiir yazdı. 1881 yılında Málaga, İspanya’da doğan Picasso Mougins, Fransa’da 1973 yılında öldü.

İlk Yılları: 1881-1900

İspanyol olmasına rağmen yetişkin yıllarının çoğunu Fransa’da geçiren Picasso, Don José Ruiz y Blasco ve María Picasso y López’in ilk çocukları olarak dünyaya geldi. Katolik olarak yetiştirilen Pablo Picasso, ileriki yıllarda kendini ateist olarak açıkladı. Babası kuş ve diğer hayvanlarının resimlerini çizerek geçimini sağlardı. Sanat dersleri verir ve aynı zamanda da bir müzenin galeri sorumlusuydu.

Picasso daha 7 yaşında iken babası ona resim çizmeyi öğretti ve yağlı boya hakkında dersler verdi. Babası oğlu Picasso’nun çabuk kavrayan bir öğrenci olduğunu fark etti. Daha sonra Picasso, 1897 yılında babasının ders verdiği Barcelona’da Güzel Sanatlar Okulu’na katıldı. Picasso çalışmalarına Madrid’de İspanya’nın o zamanlar en iyi sanat akademisi olan Real Academia de Bellas Artes de San Fernando’da başladı. Fakat Picasso sanat fuarlarında dolanarak, Rembrandt, Johannes Vermeer, El Greco, Francisco Goya ve Diego Velaquez’in resimlerini çalışmayı tercih ederek okula kısa bir süreliğine gitmiştir.

Mavi Dönem

1901-1904 arasında geçen Picasso sanat dönemi “Mavi Dönem” olarak adlandırılır. Bu dönemde sanatçı, öncelikli olarak mavinin tonlarını ve arada ara renk dokunuşları kullanarak resimlerini çizdi. Örneğin, 1903 tarihli ünlü sanat eseri “The Old Guitarist”, mavi tonların ortasında daha sıcak kahverengi tonlarda bir gitara sahiptir. Picasso’nun Mavi Dönem çalışmaları, hafif tonlarından dolayı genellikle kasvetli olarak algılanır.

Tarihçiler Picasso’nun Mavi Dönemi‘ni büyük ölçüde sanatçının bir arkadaşının intiharını takiben belirgin depresyonuna bağlar. Mavi Dönem’de tekrarlanan konulardan bazıları körlük, yoksulluk ve çıplak kadındır.

Mavi dönem Picasso tablosu

Gül Dönemi

Gül Dönemi 1904’ten 1906’ya kadar sürdü. Pembe ve gül tonları Picasso’nun sanatına Mavi Dönem resimlerinden daha sıcak, daha az melankolik bir hava kattı. Harlequins, palyaçolar ve sirk halkı bu eserlerde tekrar eden konular arasındadır. Gül Dönemi‘nde en çok satan eserlerinden biri olan “Pipolu Çocuk”u yaptı. Gül Dönemi resimlerinde ilkellik unsurları, Picasso sanat tarzıyla yapılan deneyleri yansıtıyor.

Afrika Etkisi

1907’den 1909’a kadar Afrika sanatı ve İlkelcilik döneminde Picasso, en tanınmış ve en tartışmalı sanat eserlerinden biri olan Les Damoiselles d’Avignon’u yarattı. Palais de Trocadero’daki bir sergide izlediği köşeli Afrika sanatından ve Henri Matisse’e ait bir Afrika maskesinden ilham alan Picasso’nun sanatı bu dönemde bu etkileri yansıttı. İronik olarak, Matisse, Picasso onu yakın çevresine ilk kez gösterdiğinde, “Les Demoiselles d’Avignon”u en çok kınayanlar arasındaydı.

Analitik Kübizm

1907’den 1912’ye kadar sanatçı, sanatta Kübist hareketin başlangıcını yaratmak için ressam Georges Braque ile birlikte çalıştı. Resimlerinde toprak tonlarından oluşan bir palet kullanmıştır. Eserler, karmaşık geometrik formlarla yapısız nesneleri tasvir etmektedir.

Yedi yıllık romantik partneri Fernande Olivier, “Head of a Woman, Fernande” (1909) dahil olmak üzere sanatçının Kübist eserlerinin çoğunda yer aldı. Tarihçiler onun “Les Demoiselles d’Avignon”da da yer aldığına inanıyor. İlişkileri fırtınalıydı ve 1912’de kesin olarak ayrıldılar.

Sentetik Kübizm

Picasso’nun yaşamının bu dönemi 1912’den 1919’a kadar uzandı. Picasso’nun çalışmaları Kübist damarda devam etti, ancak sanatçı bazı eserlerine yeni bir sanat formu, olan kolajı da eserlerine dahil etti. Ayrıca “Mandolinli Kız” (1910) ve “Ma Jolie” (1911-12) gibi birçok Kübist resmine insan formunu da eklemiştir. Tanıdığı birçok sanatçı Birinci Dünya Savaşı’nda savaşmak için Paris’ten ayrılmış olsa da, Picasso savaş yıllarını atölyesinde geçirmiştir.

Neoklasizm ve Sürrealizm

1919’dan 1929’a uzanan Picasso sanat dönemi, üslupta önemli bir değişime sahne oldu. İtalya’ya yaptığı ilk ziyaretin ve I. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından, sanatçının suluboya çalışması “Uyuyan Köylüler” (1919) gibi resimleri, sanatta bir düzenin restorasyonunu yansıtıyordu. Neoklasik sanat eserleri, Kübist resimleriyle keskin bir kontrast sunan Picasso, 1920’lerin ortalarında Fransız Sürrealist Hareketi çekişmeye başlayınca, “Üç Dansçı” (1925) gibi Sürrealizimden etkilenen resimlerde “Primitivizm” tutkusunu yeniden canlandırmaya başlamıştır.

1927’de 46 yaşındaki sanatçı, İspanya’dan 17 yaşındaki bir kız olan Marie-Therese Walter ile tanıştı. İkisi bir ilişki kurdu ve Marie-Therese, Picasso’nun kızı Maya’yı doğurdu. 1936’ya kadar bir çift olarak kaldılar ve 1937’de tamamlanan 100 neoklasik gravürden oluşan sanatçının “Vollard Suite”ine ilham verdi. Picasso, 30’ların sonlarında sanatçı ve fotoğrafçı Dora Maar ile birlikte çalıştı.

1930’larda, Picasso’nun İspanyol İç Savaşı’nın benzersiz bir tasviri olan ünlü “Guernica” gibi eserleri, savaş zamanının şiddetini yansıtıyordu. Tehditkar minotor (yarı insan ayrı boğa bir canavar), sanatının merkezi bir sembol haline geldi ve önceki yıllardaki palyaçonun yerini aldı.

Picasso’nun Sanat Üzerindeki Etkisi

20. yüzyıl sanatının seyri üzerindeki en büyük etkilerden biri olan Pablo Picasso, gördüklerinin tamamen yeni yorumlarını yaratmak için genellikle çeşitli stilleri karıştırdı. Kübizm’in gelişmesinde itici bir güçtü ve kolajı güzel sanatlar düzeyine yükseltti.

Gelenekler veya dışlanma korkusuyla engellenmeyen cesaret ve özgüven ile Picasso, onu zanaatında yeni yeniliklere götüren vizyonunu takip etti. Benzer şekilde, hayatı boyunca birçok romantik ilişkisinde sürekli tutku arayışı, sayısız resim, heykel ve gravür yaratması için ona ilham vermiştir. Bu nedenlerden dolayı da 20. yüzyıl sanatı ve sanatçıları için önemli bir kişi haline gelmiştir.

Editör: Sümeyye Özmen – 27.10.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

Doruk Adakoğlu tarafından yazıldı

Ankara Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu. Serbest çevirmen, yazar ve editör.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Whatsapp 2 Saatliğine Çöktü!

    Pablo’yu Anlamak! Sen Hangi Picasso Tablosunu Yansıtıyorsun?