içinde

HavalıHavalı MuhteşemMuhteşem

Dünya Kız Çocukları Günü | Kızlara Özel Gün Belirlemek Etik Midir?

Bugün Dünya Kız Çocukları Günü, her yıl 11 Ekim’de dünya çapında kutlanan bir gündür. 2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başlanmıştır.

Günümüzde kadın – erkek eşitsizliğinin tartışıldığı ortamda bu tarz bir kutlamanın aslında olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu kutlama da aslında arka planda ayrıştırmanın, ötekileştirmenin, kutuplaştırmanın bir tezahürüdür. Her ne kadar “eşitsizlik” kavramına dikkat çekmeye çalışılarak toplumsal farkındalığa dikkat çekmek için de olsa bu yanlıştır.

Çocukların bilinçaltına bu tarz mesajlarla, o masum, sevecen, iyilik ile kötülüğün dahi bilinmediği hayal dünyalarına bu tarz mesajlar iletilmemelidir. Böyle davranışlar “çocuklar” üzerinde karşı cinse yönelik kıskançlık, kargaşa tarzı duyguların o temiz kalpleri lekeleyebileceğini düşünüyorum. Böyle bir gün yerine “Dünya Çocukları Günü” kutlamaları yapmak daha doğru bir harekettir. Bunu böyle dile getiriyorum.

Böyle düşünmemin nedenleri ise şunlardır:

1) Çocukların dili, dini, ırkı üzerinden tartışma olmaz.

2) Çocukların mutluluğu kız- erkek kategorisine göre ayrıştırılamaz.

3) Çocukların hayatları, bilgileri üzerinden değil, hayal güçleri üzerinden anlaşılmaya çalışılır.

4) Dünyanın neresinde ve hangi dine, ailevi kültüre mensup olursa olsun her çocuk bir millet vatandaşı değil, “dünya vatandaşı”dır.

5) Çocuklar üzerinden eşitlik terazisi kurmak yanlıştır.

BM’in uygulamaya koyduğu bu uygulamanın yürürlükten kaldırılması gerekir. Evlilik, beslenme, yasal haklar, Medeni Kanun gibi kurallar erkek ve kadın için de geçerlidir. Bunlar her iki tarafın birbirlerine karşı hak ve sorumluluklarıdır.

Günümüzde özellikle Türkiye’de ülkenin doğu bölgeleri gibi şehirlerin bazılarında kız çocukları maalesef “geleneksel” törelerin bazı kurallarının maruz kalarak okula gitmemektedir. Aile dinamiklerine maruz kalan kız çocukları evlerde boşa zaman tüketmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 2012-2013 eğitim öğretim yılında yüzde 98,9 olan kız çocuklarının okullaşma oranı, 2020-2021 eğitim öğretim yılında gerileyerek yüzde 93.1 olarak gerçekleşti. Bu durum gelecek açısından, eğitim düzeyinin piramidindeki taban için hiç de iç açıcı durum değildir.

Tarihin karanlık devirlerinde kız çocukları insan olarak görülmüyordu. Hz. Muhammed( s.a.v) önceki döneme bu gibi sebeplerden ötürü “Cahiliye Devri” denilirdi. Başta kız çocuklarını diri diri toprağa gömme olmak üzere birçok insanlık dışı davranış da sergilenmekteydi. Oysa İslam dininde kadın kutsaldır. Bu durum bir takım hadislerle ve ayetlerle de belirtilmiştir. Müslüm Birr 149. hadisine göre “Sizin en hayırlınız kadınlarına en iyi şekilde davrananlarınızdır.” denilmiştir. ” Aynı zamanda yüce peygamberimiz kadınlar için “Kadınlar size Allah’ın bir emanetidir.” demiştir. Görüldüğü gibi kadın hakları riayet edilmesi gereken önemli hususlardan biridir.

İnsanoğlunun fıtratı değiştirilemez. Kızlarımızı her zaman için erkek çocuklarımız üzerinden değerlendirmeyi bırakmalıyız. Kızların veya kadınların olmadığı bir dünya harabelere benzer. Kızlarımızın eğitimine, davranışlarına her zamankinden daha çok değer vermemiz gereken çağda yaşıyoruz.

Unutmayalım: Bugünün kızları yarının anneleri, ablaları, öğretmenleri, arkadaşlarıdır. Sosyal hayattan koparılmış, eğitim hayatından mağdur edilmiş her kız çocuğu gelecek nesiller adına çoraklaşmış topraktır. Çorak topraktan da tatlı meyveler yetişmez.

Editör: Fatih Düz – 13.10.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Çok önemli bir konuya değinmişsiniz ben de sizinle aynı fikirdeyim bu konuda. Özel gün tahsis etmek hem karşı cinse hem de eşitlik ilkesine uygun görünmüyor. Zaten kadınlar günü, anneler günü gibi özel günler oluşturmak kimin aklına geldi ve amaç neydi merak ediyorum. Erkekler günü ya da erkek çocuklar günü olmamasını hep şuna benzetiyorum: bir çocuk ağlamasın diye eline tutuşturulan bir şeker. Çünkü özel gün atfettikleri halde geri kalan günlerde yine en çok kadınlar ve çocuklar mağdur ediliyor. Tıpkı bir erkek gibi davranmamız ve yaşamamız bekleniyor ama bize özel bir gün ile gönlümüz alınmaya çalışılıyor gibi… Kadın doğası erkekten ayrı bir yaşam tarzı benimsemeyi gerektirirdi. Erkeğin duygularını yönetme gücüne ve kadının doğaüstü ile bağlantısına ayrı ayrı saygı duyuyorum. Aslında eşitlik değil de farklılık söz konusu, tıpkı elma ile armut gibi kadın ve erkek de birbirinden apayrı varlıklar. Adem başka bir varlık Havva ise başka bir varlık..

    2. Şu bu gününü duyunca aman o da ne ve diyen ben dünya kız gününü duyunca gerçekten sevindim. Ne güzel bir gün, bütün çocuklarımız kıymetli ama özellikle coğrafyamızda kızlara, kadınlara karşı takınılan bazı olumsuz tavırlardan sonra bence pozitif ayrımcılık kesinlikle gereklidir. Onların hayatini güzelleştirmek, hak ettikleri sevgiyi vermek, eğitimlerinin önünü açmak hepimizin sorumluluğu. Ne güzel çocuklarımız var nolur hepsine sahip çıksak da geleceğimiz inanın şimdikinden milyon kat daha da güzel olur. Kıymetli yazınızdan öğrendiğim bir özel gündü. Elinize sağlık.

    Duygularınıza Göre Göz Renginiz Değişebilir!

    Okula Giden Çocuklar Nasıl Beslenmeli; Beslenme Önerileri