Bugün hepimizin kendimize sorduğumuz fakat bir türlü cevap bulamadığımız bir konudan bahsetmek istiyorum.
Biz ne yapıyoruz?
Her gün sabah kalkıp bir mücadele veriyoruz. Kimimiz işlerine, kimimiz okullarına gidiyor. Bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Günlerimiz hep aynı. Hayatımızda farklı bir renk yok. Hep tekdüze. Hayat mucizelerle doludur diyerek yaşamımızda bir değişiklik bekliyoruz. Bekliyoruz, bekliyoruz…
Böyle günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçiyor.
Büyüyoruz, yaşlanıyoruz ve ölüyoruz. Peki bu hep aynı giden hayatımızı nasıl değiştirebiliriz? Her şey gerçekten maddiyat mı? Kim olduğumuz önemli mi? Bence hayır.
En önemli konumuz, ertelemek. Hiçbir şeyi ertelemeyin. Bugün bir şey yapmak istiyorsanız bugün yapın. Korkmayın, küçük de olsa bir adım atın.
Mesela kilo vermek istiyorsanız, verin. Sıkı bir diyet yapın, spor yapın. Bunu eğlenceli hale dönüştürün. Spor yaparken zevk alın. Bu ufacık bir adım bile hayata yeniden güzel bakmamızı sağlamaya yardımcı olur.
Hep başlamak isteyip bir türlü başlayamadığınız video düzenleme programlarını öğrenin. Kurduğunuz hayallerin peşinden koşmaya, hatta doğru hayaller kurmaya başlayın.
Her zaman bir planınız olsun. Bir plan sahibi olmak çok önemli. Çünkü gidilecek yolu bilmiyorsanız defalarca kayboluyorsunuz.
Bir konuda alışkanlık edinene kadar bırakmayın, tekrar edin. Bunun bir süreç olduğunu unutmayın. Acılar gelip geçicidir. Sonuca odaklanırsak yapamayacağımız hiçbir şey yok bence.
Gerektiği yerde mola verin. Dinlenin sonra kaldığınız yerden devam edin.
Okuyun, yazın kendinizi geliştirin. Ek beceriler elde edin. Yeteneklerinizi keşfedin.
“The Slight Edge” adında bir kitap okumuştum. Kitabın ana fikri, tutarlı bir iyileştirmeyle herkesin her şeye ulaşabileceğiydi. Kitaptaki bu fikri sevdim ve hayatımda olumlu alışkanlıklar oluşturmak için uygulamaya başladım. Meditasyon, düzenli okuma, temizlik ve daha fazlası ile başlayabilirsiniz. İlk zamanlarda birçok hata yapmış olabilirsiniz ama bunları düzene sokmak sizin elinizde.
Günlük yaşantınıza yeni heyecanlar ekleyin. Bu zamana kadar yapmak isteyip yapamadığınız her şeyi geç olmadan yapmayı deneyin. Olmuyorsa bir daha deneyin. Unutmayın umudumuzu kaybedersek her şeyimiz kaybederiz.
Sevin. Görün. İyileşin.
Yeni bir dil öğrenmekle işe başlayın! Neredeyse tüm ülkede geçerli olan dil İngilizce’yle yola başlayabilirsiniz.
El işi gerektiren şeylerle ilgilenin. Mesela Ebru sanatını ben çok beğeniyorum. Belki ileride bu yeteneğini kazanç haline dönüştürebilirsin.
Ücretsiz kurslara kayıt olun. Hafta sonunuzu boşa geçirmek yerine aktivitelerde bulunarak yeni yetenekler kazanabilirsiniz.
Oyunculuk dersleri alın. Tiyatro da rol alın. Bunun için dersler alın mutlaka bir kapı açılacaktır size.
İnternet’te zamanı boşa geçirmek yerine kazanç elde edebileceğiniz siteleri keşfedin. Aile bütçesine katkı sağlayın. Böylece kendinizi maddi açıdan daha da iyi hissedersiniz.
Yurt dışı imkanlarını araştırın. Mesleğinizle ilgili alabileceğiniz özel eğitimler oluyor hem yurt içinde hem de yurt dışında, bunlara katılım sağlayarak kendinizi geliştirebilirsiniz.
Bir dakika bile boşa geçen zamanlarımız o kadar değerli ki.
Ek işlerle ilgilenin. Alışkanlıklarınızın dışına çıkın. Biraz da cesaret gösterdiniz mi oldu bu iş!
Ben ne yapıyorum demek yerine ben çok şey yapıyorum diyebilmek umuduyla.
Editör: Zehra Garipli – 26.09.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Ne güzel dile getirmissiniz hepimizin yapması gerekenleri emeğinize sağlık ?
Hayatın anlamını hayatın akışı içersinde sorgulamak çok zaman imkansıza yakın oluyor. Ancak ne zaman iyi yahut kötü bir olay hayatın seyrini değiştiriyor ya da bizi durduruyor işte o vakit sorgulayabilir oluyoruz. Aslında sadece bizler değil, tüm dünya benzer bir akışta ve kimimiz bundan rahatsızlık duyarken bazıları oldukça memnun. Ne yapmalı sorusunu sormaktan sıkılıp ne yapmamaliya yonelebiliriz belki. Güzel bir çalışma, elinize sağlık.
Çok doğru. Her gün uyanıyoruz ve ne için olduğunu bile bilmediğimiz bir mücadele vermeye devam ediyoruz.
Harika bir yazı. Tebrikler. ? Dilin sade olması, okuyucunun içinde kıpırdanmaya yol açması. Bu arada sağlıklı ve düzenli bir hayat için buraya dili yalın ve anlaşılır bir kitap tavsiyesi bırakıyorum: “Anne Bogel- Her Şeyi Düşünme” (Pişman olmayacaksınız.)
Çok iyi geldi bu yazı emeğinize sağlık
hayatın akışına kendimizi kaptırdığımızda her şey bir şekilde oluyor ama bizden de bir şeyler götürüyor.
Aslında haklı bir düşünce sizinki ama yapılan çalışmalar gösteriyor ki; uzunca bir entellektüel birikimden sonra çokça boş vakit yaratıp düşünerek sindirmek daha faydalı. Sürekli akrebi yelkovanı kovalamak o kadar da verimli değil.