içinde

HavalıHavalı MuhteşemMuhteşem

Bir Strateji Dehası Olan Stefan Zweig Eseri | Satranç

Stefan Zweig, 1881 yılında Viyana’da doğmuştur. Avusturya, Fransa ve Almanya’da öğrenim gören Stefan Zweig savaşa olan karşıt görüşlülüğü ile bilinmektedir. İlk şiirlerini 1901’de yayımlayan Stefan Zweig, birçok deneme, öyküyü büyük bir ustalıkla kaleme almıştır. Zweig, Avrupa’nın içine düştüğü siyasal duruma dayanamayarak 1942 yılında Brezilya’da karısıyla birlikte intihar etmiştir.

Satranç, Stefan Zweig’ın kaleme aldığı son eseridir. Zweig’ın Brezilya’daki intiharından birkaç ay önce yazmıştır bu eserini.

Stefan Zweig eserlerini çok seven biri olarak yazarın bu eserini ikinci kez okudum. Okumayanlar için bu eseri kesinlikle tavsiye ediyorum. Bir çırpıda okunan bu eser hemencecik bitirebileceğiniz muhteşem bir yapıttır.

Eserin hikayesi New York’tan Buenos Aires’e yolculuk yapan bir deniz vapurunda yaşananları konu edinmektedir.

Satranç, Zweig’ın, Hitler’in işgali sonrası Brezilya’da yazdığı başyapıtlarından biridir. Stefan Zweig denilince akla gelen ilk kitaptır diyebiliriz. Ayrıca satranç severlerin de başucu kitabı olma özelliğini taşımaktadır.

Yazar bu eserinde oldukça yalın bir dil kullanılmıştır. Süslü sözcük kullanımının az olduğu bu eserde derin anlamlı ifadeler yoktur. Bu yönüyle okuyan, kitabı bir çırpıda bitirebilmektedir.

Eserin türü literatürde roman olarak geçse de uzun öykü sınıfında yer almaktadır. Eser az sayfa sayısıyla içinde çok şey anlatan nadir kitaplardan biridir. Kendi adıma konuşmak gerekirse kendimi olayların içinde hissettim, aynı anda orada yaşıyormuş gibi hissediyordum. Eserde yer alan karakterlerin psikolojik olarak anlatımı çok başarılıdır.

Güzel, akıcı ve betimlemeleri oldukça harika bir eserdir. Okunmaya değer bir eser olduğunu düşünüyorum. Eserin okunması için ayrılan zaman bakımından ekonomiklik sağladığı için okurlar tarafından çokça tercih edilen bir eserdir. Zweig’in bu eserindeki betimlemeleri ile kitap okuyormuş gibi değil de daha çok bir film izliyormuş gibi hissetmeniz oldukça büyük bir olasılıktır.

Zweig, savaş karşıtlığı konusunda referans kabul edilen bir yazar olup bu eserinde de savaşın insan üzerinde yarattığı etkilerine değinerek başlamıştır.

Eserin içinde bulunan karakterlerin uğradığı psikolojik şiddete değinen Zweig, bu şiddetin zamanla psikolojik rahatsızlıkları tetiklemesini konu almıştır.

Satranç sevenlerin, Stefan Zweig sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kitapta bana en vurucu gelen yerden bir alıntı yapmak istiyorum.

“Oysa kendime karşı oynamayı denediğim andan itibaren bilincinde olmaksızın kendime meydan okumaya başlamıştım. İki ben’imden her biri, yani siyah ben ve beyaz ben, birbirleriyle rekabet etmek zorundaydılar ve her biri kendi adına galip gelmek, kazanmak için kendini bir tutkuya, bir sabırsızlığa kaptırıyordu; siyah ben olarak yaptığım her hamlenin ardından, hararetle beyaz ben’in ne yapacağını bekliyordum. İki ben’den her biri, öteki bir yanlış yaptığında bir zafer sevinci yaşıyor ama bununla eş zamanlı olarak da kendi beceriksizliğinden ötürü öfkeye kapılıyordu.”

“Elimde kendime karşı oynayacağım bu anlamsız oyundan başka bir şey bulunmadığından, öfkem, öç alma tutkum fanatik bir biçimde bu oyuna akmıştı. İçimde bir şey haklı çıkmak istemekteydi, ama ne yazık ki kendisiyle tek savaşabileceğim, içimdeki öteki ben’di”

Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.

Sevgiyle kalın!

Editör: Sümeyye Özmen – 17.09.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

vitalis tarafından yazıldı

23, intj, 5w6

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Bu Norveçli Kadın Donarak Öldükten Sonra Hayata Döndü

    O Zaman Hadi Bakalım, Senin Bir Çikolata Fabrikan Olsaydı Adını Ne Koyardın?