60 Kuşağı, Çiçek Çocuklar ve Hippi Stili

60’lar dönemi dünya genelinde ‘’Altın Yıllar’’ olarak adlandırılır. 2 büyük savaş geçirmiş olan insanlık artık huzur, mutluluk ve özgürlük arayışına girmiştir. Özgürlüklerin doyasıya yaşandığı değişim yılları olarak adlandırılan bu dönemde genç kesim ayaklanmaları başlamıştır. Özgürlük, eşitlik mücadeleleri gündemdedir. Kadın hareketleri, feminizm düşüncesi başlar. Siyasal kutuplaşmalar ve toplumsal değişim dünya üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bunun yanında müzik, sinema, felsefe, edebiyat vb. sanat alanlarında da özgürlükçü anlayış ve arayış başlamıştır.

Bu yıllarda, sisteme ve hatta var olan tüm yetkilere karşı olan gençler yeni ve bambaşka bir kültürün oluşmasında ilk adımları atarlar. 60’lı yılların komünist ve faşist düşünce tarzına karşı; özgürlükçü ve barışçıl bir kavram/hareket ortaya çıkar: Hippi…

Hippiler ve diğer adıyla ‘’Çiçek Çocuklar’’ barıştan, özgürlükten yana olmuşlar ve aynı zamanda Dünya’nın tüm canlılara ait olduğu görüşünü savunmuşlardır. Bir protesto sırasında kendilerine uzatılan namlulara çiçek takmaları ile bu ismi aldıkları varsayımlar arasında. Vejetaryen beslenmeyi tercih etmelerinin yanında toplayıcılık ve bahçecilik yaparak komün bir hayat sürerler. 70’li yıllarda ise ülkemiz hippiler ile tanışır.

Her alanda olduğu gibi tabi ki çok geçmeden bir moda akımı da oluştururlar. Günümüzde de hala devam etmekte olan bu moda akımı son zamanlarda sık sık karşıma çıkıyor. En rahat ve özgürlükçü tarza sahip olan bu moda anlayışını biraz inceleyelim.

Hippi modasında son trendleri takip etmek veya moda olanı alıp giymekle uğraşmak yoktur. Güzel görünmek ya da kabul görmek gibi bir kaygıya sahip olmak yoktur.

Doğadan, renklerden ve özgürlük hissinden ilham alırlar. Seri üretime, markalara karşı olan sürdürülebilir bir moda akımı diyebiliriz çünkü ikinci el kıyafetler, eski kıyafetlerinin dönüştürülmesi ya da ellerinde bulunan parçalarla bir tarz oluşturmak önemlidir.

Bu tarzda folklorik desenler de sıkça karşımıza çıkar. Saçlar alabildiğine özgür ve gösterişsiz olmasının yanında tak takıştır gibi duran takılar da bu tarzda sıklıkla kullanılır. Bandanalar, çeşit çeşit renkli kolyeler ve bilekler, püsküller, çiçekler ve daha niceleri…

Sadece giyim sektörüne değil ev dekorasyon modasına da yansıyan bir anlayış hippi tarzı. Bohem dekor olarak da adlandırılan bu stil, renkli kişiliğe sahip olanların seveceği bir tarz.

Geçmişten günümüze kadar gelen bu yaşam şekli artık şekil değiştirmiş gibi duruyor. Bambaşka bir düşünceyle ortaya çıkan bu felsefe ne yazık ki tam tersi bir hal alarak moda sektörüne hizmet eder hale geldi. Kapitalizm her düşünceye, görüşe karşı daima galip geliyor sanırım. Altında güzel bir felsefe barındıran bu tarz hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Sizce de sektöre hizmet eden bir görüş haline gelmemiş mi? Düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın 🙂

Editör: Fatih Düz – 02.07.2022